Adem Turgut

12 Haziran Seçimleri bitti ama tartışması bitmedi…

Başbakan dinlendi bir güzel “ustalık dönemi” mesaisine balkon konuşmasında gönderme yaptığı İslam coğrafyasından başladı.

Dünya medyası samimi ya da hesapçı şekilde “Yeni Osmanlı” tanımlamaları yapadursun Ankara hareketleniyor.

Yeni vekillerimiz rozetlerini aldı.

Hatta birbirine takanlar da oldu..

Rozeti…

xxx

Neyse…

Biz bu hareketlilik içinde seçim analizi yapalım.

Uzun zamandır yazmadıktan sonra bir seçim yazısı sıkıcı olabilir.

Ancak bu analizi yapmak gerekir.

Aslında seçimin analiz çatısını herkes seçimden önce koymuştu:

-Bu seçimin mağlubu olmayacak.

Doğru çıktı.

AKP yüzde 50 oy aldı: Başarılı. CHP beklediğini alamasa da oylarını yüzde 30 artırarak yüzde 20’den yüzde 26’ya çıkardı.

MHP, kaset saldırısı ve 10 milyon seçmen artışına rağmen barajı geçmeyi başardı ve Meclis’e girdi.

BDP’nin başını çektiği platform yüzde 6 oyla 36 vekil çıkararak tavan yaptı.

Seçim öncesi temel analiz tuttu, sizin anlayacağınız.

Xxx

Ama seçimin hiç mağlubu yok demek yanlış…

Meclis’e girmesi beklenenlerde bir sürpriz yok ama barajı geçmesi beklenmeyenler yok oldu gitti.

Türk siyaseti artık sadece 4 parçalı bir puzzle gibi.

Beşinciye yer yok…

SP…

HAS Parti…

DSP…

Ve diğerleri aradığını bulamadı.

Yüzde 10 barajı sayesinde özellikle merkez sağı AK parti yuttu…

Ama bu sadece iktidarın hizmetlerinin sonucu değil. Bu aynı zamanda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın merkez sağ üzerinde son yıllarda birebir uyguladığı markajın da sonucu.

Lafı boşuna söylemiyorum. Yakından izlediğim bir süreç bu.

Başbakan bunda başarılı oldu…

Çok başarılı oldu.

Yeri gelirse o politikaların ne olduğunu da yazarız.

Seçimin sonucu olarak AK parti artık bir merkez sağ partisidir.

Başbakan balkon konuşmasındaki gibi haklarını helal ettiyse ve helallik istediyse agresif tavırlarından tamamen vazgeçip merkez sağ partinin lideri gibi davranmalıdır.

Xxx

Ve CHP…

İnanın CHP’ye değil, Kemal Kılıçdaroğlu’na üzülüyorum.

Kılıçdaroğlu inanılmaz bir çaba sarfetti. Ama örgütleri ona ayak uyduramadı.

Bolu örgütünü tenzih ederim.

Bolu örgütü milletvekili çıkararak üzerine düşeni yaptı. Ama birçok CHP örgütü seçimde ayak bağı oldu.

Seçim sonrası pusuda yatanların da ortaya çıkması ile Kılıçdaroğlu hak etmediği bir tablonun içinde kaldı.

“Kılıçdaroğlu istifa etsin” diyenlerin kendileri gitse CHP rahatlar.

Xxx

MHP’yi ise bir başka yazı konusu yapacağımı belirterek burada noktalıyorum. Ama bu seçim analizi daha çok su kaldırır.