Vehbi Camgöz

          14 Mayıs seçimlerinin tarafları konusunda bir önceki yazımızda yorumlar yapmış, bu seçimin yerli ve milli olanlarla, bu milletin mensup olduğu medeniyet değerlerini rehber edinenlerle batının desteğinde, batı medeniyetini savunan ABD ve Avrupa desteklilerin yarışı olacağını belirtmiştik.

          Bugün itibariyle taraflar netleşti, resmiyet kazandı. Artık 6 masanın Cumhurbaşkanı adayını PKK dan aldığı talimatla HDP’ nin desteklediği kendilerinin aday çıkarmayacağını, Kılıçtaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladılar. Bu durum “malumun ilanı” idi. Çünkü masa kurulduktan hemen sorasında bu mesaj zaten verilmişti.

         Milliyetçi güdülerle hareket ettiğini, MHP’nin milliyetçi olmadığını iddia ederek kurulan İP yöneticileri bu duruma itiraz etmeye kalkıştıkları her defasında CHP, HDP, Demirtaş ve içindeki bir kısım elemanlar tarafından “ayar verildi” Bunların hepsini de sineye çekmek zorunda kaldılar.

         Sadece bununla da kalmadılar. Masadan kalkmaya yeltenince genel başkana, ağza alınmayacak hakaretler yağdırarak, tehditler ederek, PKK masasına oturttular. PKK adayını destekleme noktasına gelmesini sağladılar.

         6’lı masanın adayı ile PKK-HDP’nin pazarlık yapacağı beklenirken HDP’liler televizyonlara çıkarak: “ bizim hiçbir isteğimiz yok. Zaten 6’lı masanın hazırladığı uyum belgesinde bütün taleplerimiz karşılanıyor.” Diye açıklama yaptılar.

        Hal böyle olunca biz seçimlerde siyasi partilerin programlarını, seçim beyannamelerini, hükümet programlarını inceleme zahmetine katlanmayacağız. bundan bir yıl önce PKK-HDP’nin hazırladığı 11 maddelik ültimatoma bakacağız. Karşısında ise Cumhur ittifakının yapmayı düşünüp taahhüt ettiği belgeye bakacağız. Yani bir tarafta PKK ve onun fikrinde olan Amerikancı, Avrupacı partileri, diğer yanda Amerika’nın, Avrupa’nın neye mal olursa olsun düşürmek için kabaca, hoyratça, tehditle, hakaretamiz bir eda ile karşı çıktığı Cumhur ittifakına bakıp oyumuzu kullanacağız.

        Böyle bakılınca işimiz kolaymış gibi görünse de çok dikkatli olmalıyız. Çünkü karşımızdaki güçler dünya egemenleri hem çok güçlüler, hem de yalanı doğru gibi söyleyip buna da inandıracak güç ve kuvvetleri vardır. Bu güçlerini gezi olaylarında, yargı darbe girişinde, 15 Temmuz’da, ve 6 şubat depreminde yaşadık.

        Bütün bu saldırı ve algı operasyonları uyanık olmamız sayesinde püskürtülüp tersine çevrildi. Seçim sürecin de de daha fazla yalan bombardımanına hazır olmalıyız.

        Biz bütün bu medya, (özellikle sosyal medya) haberlerine itibar etmeden basit çe “bir tarafta yerli medeniyet ve düşüncemizin temsilcileri, diğer tarafta PKK nın istekleri ile uyumlu, ABD başkanının “neye mal olursa olsun Erdoğan’ı düşüreceğiz” diye vadedilen böylece açık destek verilen, batı medeniyet ve düşüncelerini savunan batıcılar olduğunu bilip tercihimizi ona göre yapmalıyız.

        Bu yazıyı bitirmek üzere iken İP İstanbul Milletvekili Yavuz Karaalioğlu zehir zemberek bir açıklama yaparak 6 masanın PKK şantajına boyun eğdiğini onun emrine girdiğini uzun uzun anlatıyordu.

       Selamlarımla……