Adem Turgut

Yılların habercisiyim...

Ne kanlı ve trajik olayların haberini yaptım.

Çocuğu yarım saat önce boğulmuş baba ile birlikte oturup suyun başında cesedinin çıkarılışını bekledim.

Cinayete kurban giden oğlunun cesedi daha soğumadan babasıyla röportaj yaptım.

Düşen uçağın başındaydım, selin, orman yangının içinde kaldım, tehlikeler atlattım. Haberci olsak da insanız en nihayetinde. O trajik haberlerde içim hep “cız” etmiştir.

***

Ancak geçen gün Bolu’da yaşanan bir olay bugüne kadar içimi en çok yakan haber oldu. İnsani trajedilerden öte sosyal bir trajedi karşısında içim öyle yandı ki anlatamam…

Bolu Belediye Başkanı Aladdin Yılmaz, Bolu’nun en önemli STK’larının başında gelen Halkevinin binasını yıktırdı.

İnanamadım…

Bunun kötü bir şaka olduğunu düşündüm.

Birçok yanlış şeye imza atmış olduğunu bilsem de Yılmaz’ın bile böyle bir şey yapabileceğine inanamadım.

Kendi kendime “yok canım bu şaka olmalı, Aladdin Yılmaz bile böyle bir hata yapamaz” dedim.

Ancak gerçekti ve Yılmaz hata yapmakta ve fevri olmakta kendini aştı.

Bu klasik bir belediyecilik görevi olarak algılanamaz.

Bu, sosyal ve siyasal olarak büyük bir yanlıştır.

***

 Aladdin Yılmaz, Halkevini solun merkezi olarak düşünebilir ama niye yıkıyorsun be arkadaş!

Makamına çıkarken merdivenlerden karşılaştığın o önemli hatıraya da mı saygın yok?

17 Temmuz 1934 yılında Atatürk Bolu'ya gelir ve Halkevinde bir gece kalır.

Sonrasında Mustafa Kemal hatıra defterine şunları yazar “Bolu Halkevinde bir gece kaldım. Bolu'nun güzelliğinden, halkın coşkun sevinçlerinden çok mütehassıs oldum.”

Belediyenin makam katına çıkarken merdivenlerin hemen başında Mustafa Kemal'in bu cümlesi kendi el yazısının büyütülmüş hali ile bir tablo halinde asılıdır.

Günümüzde Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in değerleri bir bir hasıraltı edilip gözden düşürülürken Bolu’da bu durumu görmek tam anlamıyla içimi yaktı. Umarım Yılmaz da makamına çıkarken o tabloya bakar ve yüzü kızarır.

***

Beni tanıyanlar bilir, Halkevi’nin 90’lı yıllarda yaşadığı yeni yapılanmada elini taşın altına koyanlardan biriyim. Kapısına kilit vurulmak zorunda kalan kurumu açıp önce fiziki sonra sosyal anlamda Bolu halkına tekrar sunan ekibin en genç üyesiydim.

O binayı gönüllülerin desteğiyle tekrar var etmenin nasıl bir şey olduğunu Aladdin Yılmaz bilmiyor sanırım.

Yazık oldu…

İçimiz yandı.

Canımız yandı.

Bolu halkı bu davranışı affetmeyecektir.