H.Emel Ateşurgun

    Pazartesi başıma gelen kötü bir olaydan ötürü sizlerle buluşamadık.

  Bir haftadır Dağkent’te su boruları döşendiği için harıl harıl bir  çalışma var. O gün evimizin önündeki yolu kazıyorlardı. Ben işlerimi bitirip evden çıkmak üzere iken cep telefonum çaldı ve evde oyalandım. Telefon görüşmesinden sonra üst kata çıkmıştım. O esnada acayip bir gürültü oldu. "Greyder sanırım evimize dalıyor "diye düşündüm. Alt kata inip tam dış kapıyı açacaktım ki ses yoğunlaştı. Kapıya dokunmadan hemen pencereye koştum. Dışarıda çalışan ustalar bizim kapıya doğru bakıyorlardı. Adamlara ne olduğunu sorduğumda ise bana ‘Yenge dışarıya çık, elektrik saati yanıyor.’ dediler. Fakat dikkatimi çeken şey  greyder hala kazı işlemini yapmaya devam ediyordu. Fakat sonuçta ben evde ve tek başıma olduğum için panik oldum. Kapıyı açamıyorumdum. "Ben evden çıkamayacağım "diye düşündüm daha da panik oldum. Evin dışında ısı yalıtımı olduğu için daha da paniğim. Köpükler tutuşmuştur diye düşünüyorum tabii. Epeyce süre sonra bir cesaretle kapıyı araladım, Kapıdaki paspastan duman çıkıyordu. Saate baktığımda ise tamamen yanmış ve yerinden sökülmüş gibi duruyordu. Sonra da ustalarla tartıştım.. Çünkü hiç bir şey olmamış gibi işlerine devam ediyorlardı. Allah’a şükür, verilmiş sadakam varmış ki canıma bir şey olmadı. Noter ve bilirkişi getirdik ama neyse ki evde bulunan eşyalarımızda da bir şey olmadığını görünce problem kalmadı. Olaydan beri de tamir işleriyle uğraşıyoruz. Olay anı aklıma geldikçe kalbim pırpır ediyor. Uzun süre de aklımdan çıkacağını sanmıyorum.

  Evet diyeceğim şu ki: Maalesef Türkiye’de işler işte böyle yapılıyor. Bu olayda bana da kepçeyi kullanan kişiye de bir şey olabilirdi. Lütfen   herkes kuralına uygun işini yapsın ki bir problemle karşılaşılmasın....