İmdat Aslan

Başta belediye uygulamaları olmak üzere, yaşadığımız kentteki olumsuzluklara bir çok köşe yazarı gibi yazılarımda bende zaman, zaman karşı çıkıyorum…

Bu karşı çıkma işi sadece AKP döneminde değil, Sayın Necdet Gören’in belediye başkanı olduğu yıllardan beri süregelen bir anlayışımız…

Ondan sonra belediye başkanı olan Sayın Yüksel Ceylan zamanındada yanlış belediye uygulamaları hakkında edindiğimiz bilgiler dahilinde tepkilerimizi vermeye çalıştık, gerekli olan ikazlarla dolu yazılarımızı sizlerle paylaştık hatırlarsınız…

Bu arada iyi ve güzel olan ve Bolu’ya yakışan ve katkı sağlayan eserleri de defalarca yazılarımıza konu yaptık…

Yapılanları iyi, güzel, olumlu diye değerlendirdiğinizde kimseden çıt! çıkmıyor fakat ne zaman ki ayak üstü, gerekli fizibilitesi yapılmamış, sırf bir şeyler yapılıyor adına yapılan ve daha sonra eksiklikleri bütün kentin adeta gözüne batan işleri yazdınız da vaaay’ siz misin bunları yazan diye agresif ve anlamsız bir mantık ile karşılaşıyorsunuz…

Ne adına?!...

Bolu adına…

Değer mi?!...

Elbette ki…

Çünkü işimizi gücümüzü bırakarak, bu köşeleri işgal etmenin mantığı bu…

Bu mekanlar, bu mahalle araları ve bu köşeler birçok yazar için susuz yıkama, yağlama tesisleri değil!!!

Yazdıklarımızdan kim ne kadar rahatsız oluyor ise, inanın bizler o kadar mutlu oluyoruz!!!

Kim ki yalandan mutlu olmuş gibi görünüyor ise, bizde 10 katından daha fazla o zihniyetlerden rahatsız oluyoruz…

Kaç kez yazdığımı hatırlamıyorum…

Ama çok kez olduğunu biliyorum…

Belediye hizmetlerinin mantığını anlamak için Allah için belediyecilikte marka olmuş illerdeki yaşayan insanlarla, belediye yetkilileriyle bir konuşun yahu!!!

Amerika’yı yeniden keşfedeceğiz diye, yanlış sefer sayılı uçaklara binerek Somali çöllerinde Bolu halkını mahvetmenin anlamı var mı?!...

Farkındasınızdır….

Ne zamanki küçük bir iş yapılacaksa günler öncesi bu işle ilgili basın toplantıları, kahvaltılar, yemekler düzenlenir basın aracılığı ile Bolu halkı aydınlatılmaya çalışılır…

Oysa ki ortada bırakın yapılacak işi onunla ilgili bir satır ne yazı vardır ne de belge…

Ne zaman ki büyük bir projenin adı Bolu’da dillenmeye başlar (tıpkı yeni imara açılan bulvarlar misali) hiçbir yetkili bu konuda konuşmaz, sır saklar…

Sadece bir avuç insanın, en ince ayrıntıdan haberi olur…

Ne için?!..

Bolu için mi?!...

Elbette ki hayır!!!

Bolu’da yapılması düşünülen büyük projelerden baştan itibaren Bolu kamuoyunun haberinin olması gerekir…

Şeffaf belediyecilik anlayışı bunu gerektirir…

ÖYLE YA, Nereye tesadüfmüş gibi cüruf dökülecek?!...

Dökülen yer kimin arazisi?!...

O araziye daha sonra ne yapılacak?!...

Para ile döktürülen cüruf nasıl beleşe getirilecek?!...

Kimler bu işten  100%100 fayda sağlayacak?!...

………..!!! Gibi küçük hesapların yapıldığı bir ortamda elbette ki Bolu yaylalarının hangi futbol kulüplerine, ne amaçla verileceğini, hangi şartlarla verileceğini, bundan Bolunun ve Boluspor’un mu yoksa arkasındaki hegomanların mı rant elde edeceğini şimdiden birilerinin sorması lazım…

Değilse zamanında bu satırların yazarının şiddetle karşı çıktığı Cici taksi alt geçidi orada!!!

Şimdi her geçişte boş yere içinden mırıldanmanın mantığı ve yararı var mı?!...

Rahat olanlar her zamanki gibi lütfen rahatsız olmasın…

Olumsuzluklara karşı çıkmak her insanın, her babayiğidin yapacağı iş değil zaten!!!