İmdat Aslan

Abant’ı Davos yapacağız dediler…

Yapın bizce mahsuru yok dedik…

Suyunu yükselttiler, endemik bitkileri, canlıları,

susamurlarını rahatsız ettiler…

Abant’ın içine bir güzel yaptılar; DAVOS’U!!!

Ama, ne Abant Davos oldu…

Ne de Bolu turizmi Davos kanadı takıp uçtu…

Şimdi sıra kent merkezine geldi…

Önce kent meydanının ortasına yaptılar;ÇADIRLARI!!!

Daha sonra topladılar miktarı belli olmayan, PARSALARI!!!

Sonrasında ise sıra, kent içi yollarına geldi…

Malumunuz modern anlamda ülke denilince akla ne gelir?

DUBAİ…

Şimdiiiii, madem Abant Davos oldu…

Kentin içini de modern anlamda DUBAİ’ye benzetmek gerekirdi…

Ve bu yönde projeler birbiriyle yarışmaya başladı…

Ama, akıl verenler çok, kasadaki para azdı…

Temsil giderleri olanları da götürmüştü!!!

O yüzden az bir maliyetle İzzet Baysal Caddesini DUBAİDEKİ

caddelere benzetmek gerekirdi…

Araştırıldı…

Araştırıldı…

A……….

A A A, kimsenin aklına bir şey gelmedi…

En sonunda, en az maliyetle proje ortaya kondu;DUBALAR!!!

Evet, kent içindeki trafik yoğunluğu en fazla olan caddeye yani,

İzzet Baysal

Caddesine sıra sıra, sayısız DUBALAR dikilecekti…

Ve böylelikle Bolu DUBAİ! gibi olacaktı!!!

Azmin elinden Dubaların bile kurtulamayacağını bilen belediye yetkilileri

 dubaları diktiler…

Hem de tembel ilkokul öğrencisi gibi, çift dikiş şeklinde!!!

Sanırım sağlam olsun diye…

Rahmet ayı olan Ramazan ayında, hayırlı işlere vesile olan bu dubaları

Bolu'ya yakışan bir isimle anmak gerekir…

Şimdi belediye yetkilileri, işi gücü bırakıp bu projeye ne isim

koyacağız diye düşünecekler, biliyorum…

Bu devasa projeyi kendilerine dert edinecekler...

Belki isim babalığı için, ödüllü yarışma bile düzenleyecekler…

Gelin vatandaş olarak belediyeye bırakmayalım biz bu işi…

İzzet BAYSAL Caddesinin dubalarla dolu son halini gördükten sonra hep birlikte

 diyelim mi, ”YA ŞEHR-İ DUBAİ!!!”