WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

İmdat Aslan

İmdat Aslan
İmdat Aslan
Tüm Yazıları
GÜLEZLER KONAĞINDA TARİHİN RUHUNU VE GÖLGESİNİ ARADIM
3.10.2011

 

 

Maalesef bulamadım!!!

Ne zemin katta, ne orta katta ne de en üst katta…

Hatta bırakın tarihin ruhunu ve konağa sinmiş gölgesini…

Kenarları yırtılmaya yüz tutmuş eski bir resim ile, kara kalem bir tablo resmi bile göremedim !!!


Her şey günlük, çakma, sıradan ve göstermelikti

Tıpkı insanlara sanki farklıymış gibi akademik menşeli olarak dayatılan, oysa ki sıradan insanların içinde boğuldukları hayat felsefesi gibi…


Geçmişte bu konakta estirilen ve bu konakla özdeştirilen MİLLİ MÜCADELE nefesini alamadım, her masaya bekçilik yaparcasına dikilen bilgisayarlardan başım döndü ve orayı terk ettim…


Tarihi eserler genellikle yeraltında sanılır…

Ya da oralarda aranır…


Oysaki yanı başımızda duran ve yıllardır bizden medet bekleyen eserleri çoğu zaman göremeyiz…


Görsek bile ilgilenmeyiz, onları kaderlerine terk ederiz…

Terk etmesek bile onları eski haline döndüremeyiz…


Döndürsek bile onların istediği ve konağı gezenlerin beklediği ruhu canlandıramayız…

Sadece onarır, açılışını yapar birkaç kelam ile birkaç çiçek çelengi göndererek hep birlikte ruhlarına İKİNCİ KEZ FATİHA OKURUZ!!!


SANAL ALEMDE TARİHTEN BEKLENİLEN SESLER…


Ve geçmiş tarihin canlanması yerine,  tarihi mekanın ve masanın üzerine konulan  laptop bilgisayarlar ile sanal alemde tarihten sesler işitmeyi bekleriz…


Oysa ki onlarda yanı başımızdadırlar !!!

Biz onları göremeyiz…

Belki de görmek ve yüzleşmek istemeyiz…

Sadece bakarız !!!


Olur ya çok dikkatimizi çekerse, yanı başımızda duran gözlüklü beye sorarız;”kim bu?!”


Onun cevabı ise çok karmaşıktır ve sanırsınız ki  tarihin derinliklerinden geliyor;”bilmiyorum efendim!”

--- Peki araştırmadınız mı?!

---- Hayır efendin kurdukta araştıracağız!


---- Neyi kurdunuz?!

---- Araştırma ekibini…

---- Anladım!!!

---- Siz araştır (MA)! ekibi kurdunuz öyle  mi? Ekip kuruldu ise araştır MAZSINIZ artık!!!


Geçtiğimiz Cuma günü aslına uygun olarak yeniden yapılan Güllezler Konağının açılışı vardı…

Protokol dahil olmak üzere, Güllezler ailesinin hayatta olanlarının birçoğu ile üniversitedeki akademisyenler sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile  vatandaşlar, gazeteciler ve bazı siyasilere oradaydı…


Açılış prağramı tarihi bir konağın açılış proğramından ziyade, tarihten bir haber anlayışı ile düzenlenmiş  sanki et restoranı açılışı gibiydi!!!


Hele ki bu tarihi konağın BAMER gibi akademisyenlerin ağırlıklı olduğu bir araştırma derneğine tahsis edilmesi, işin bu yönünün daha fazla irdelenmesini gerektiriyor…


İkamet edeceği tarihi konağı tam anlamıyla araştırmayan, burada ömürlerinin belli zamanlarını geçiren ve hala Bolu’da yaşayan bu insanlara ulaşıp ta onlara bir iki söz söyleme ve kısada olsa anılarını tazelettirerek orada açılışta bulunan misafirlerle paylaşmalarını düşünememek! bu konakta nelerin araştırılıp nelerin araştırılamayacağına da  en güzel örneği teşkil etti…

Hem de canlı, canlı!!!


02.04.2010 geçmiş tarihli bir yazımda bu konağı Bolu’ya bağışlayan aileden  samimi dostum, arkadaşım, kardeşim Şükrü Güllez ile konuştuğumda bana şunları söylediğini yazmıştım;”……..Burasının ne amaçla kullanılacağına yetkililer karar verecek. Ama konağın restorasyonu için ilk temel atılması esnasındaki konuşmamda, ben bu konağın Bolunun milli mücadelesinde önemli bir yeri olduğunu ve o ruhun yaşatılmasının öneminden bahsederek, o tarihlerde emperyalistler ve işbirlikçiler tarafından yağmalandığını dolayısıyla konağın kullanılmasında bunun göz önüne alınmasını istediğimi söylemiştim” demişti…

Bende onun düşüncesine paralel olarak;” ………Bolunun Milli Mücadelede nasıl görevler üstlendiğini yeni nesillere aktarabilmek ve Bolunun bu anlamda tarih sayfasında doğru bir yer edinebilmesi için bu konağın milli mücadele ruhunu anımsatan bir şekilde kullanılması sanırım doğru olacaktır.”diye yazmıştım.


Oysa açılışı yapılan konak, Bolu’da hatta Türkiye de eşi kalmamış , mimari açıdan çok farklı olduğu kadar Bolu’nun geçmişteki tarihine yön vermiş olayların ve o zamanın önemli kişilerine ev sahipliği yapmış olması nedeniyle  konağın içini çok yalın ve yaşadığı tarihi ruhtan çok ayrı gördüm…


Ne yaşadığı tarihin ruhu vardı ne de yaşayanların gölgeleri…

O yüzden araştırmacı akademisyenler araştırmaya bu tespitten başlamalı…


Değilse koyu kahve ahşaplar ile bilgisayarların  hatta lavobalardaki güncel seramiklerin yaşları henüz araştırılmaya yeterli değil!!!


Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar