İmdat Aslan

20 haneli ihtiyarların çoğunlukta olduğu küçük bir köyde bile nereden baksanız 50 kişi yaşar değil mi?

Bu köyde bile bir cami vardır…

120 haneli yaşlı gencin birlikte yaşadığı küçük bir beldede bile nereden baksanız 500 kişi yaşar değil mi?

Bu beldede bile bir cami vardır…

1200 haneli bir küçük ilçede bile nereden bakarsanız 5000 kişi yaşar değil mi?

Bu küçük ilçede bile bırakın bir camiyi birkaç tane cami vardır …

Peki halkının % 98’inin Müslüman olduğu İDDİA edilenTürkiye de Avrupa’nın en büyük alışveriş merkezinin açıldığı İDDİA edilen, Bolu’da ortalama 3 bin kişinin istihdam edildiğinin söylenildiği ve ortalama en az 30 bin kişinin ziyaret edildiğinin söylenildiği bir mekanda bırakın mimarisine uygun bir caminin olmasını, ALLAH’INIZI SEVERSENİZ ADAM GİBİ BİR MESCİT OLMAZ MI, YAPILMAZ MI?!...

Derme çatma alel usul, çul çaputla kapatılan bir yerden girilen, kıblenin bile neresi olduğu ilk bakışta anlaşılmayan , kiralanamayan işyerinden bozma bir mekan mescit olarak kullanılabilir mi?!...

Hem de devasa m2 mekanlara sahip bir yerde!!!

Bir süre önce çeşitli cemaatlere mensup kişiler, İstanbul’da mescidi olmayan alışveriş merkezlerine tepki vererek, bu alışveriş merkezlerinin önünde basın açıklamaları yapmıştı…

Daha sonra namaz vakitlerinde bu alışveriş merkezlerine gelerek, tepkilerini dile getirmek için  seccadelerini bu alışveriş merkezlerinin bazı mekanlarına açarak namaz kılmışlardı…

Onların bu davranışları karşısında alışveriş merkezi sahiplerinden,” yakınlarda o kadar cami varken burada namaz kılmanız ne kadar doğrudur?!” diye tepki almışlardı…

Alışveriş merkezi sahipleri haklılardı…

Çünkü, İstanbul gibi bir ilde her köşe başında  ceddimizden kalan ve daha sonra yapılan camilerin olduğunu düşündüğünüzde, namaz vakitlerinde alışveriş merkezlerinin içinde, ulu orta yerde seccade açarak namaz kılmak çokta doğru bir yaklaşım değildi…

Ama Bolu’dan uzak, dağ başında, binlerce  insanın dinlenme ve uğrak yeri olan bir mekan olduğu iddia edilen bir yerde Müslümanlara yakışan, adam gibi bir mescidin olmaması sizce de normal mi?!...

Her şeyi bir kenara bırakın, peki bu konuda hiç tepki vereni, bu önemli detayı dile getireni göreniniz oldu mu ?!...

İsminin Türkçe olup olmadığının önemi kadar manevi anlamda bence  bu detayda çok önemli…

Düşünsenize, Allah’ın kullarına kiraya vermek ve para kazanmak için milyarlarca dolar harcıyorsunuz…

Onlara yaşanabilir mekanlar hazırlıyorsunuz,en ince ayrıntısına kadar düşünebiliyorsunuz ama…

Amaaa,  Allah’ın evi dediğimiz cami ve mescit için aynı duyarlılığın onda birini göstermiyorsunuz…

Hani sözü edilen mekan için Avrupa’nın en büyük alışveriş merkezi deniliyor ya…

İşte bu ilerisi için çok önemli bir iddia…

SAMİMİ KORKUM ŞU Kİ; ABD ve AB’nin ibadethaneler ile ilgili  kriterleri gereği böylesi devasa projeli merkezlerden bütün dinlere ait insanların yararlanacağı öne sürülerek, sadece Müslümanlar için cami ve mescit değil de, ileriki süreçte (DİNLER ARASI DİYALOGUN GEREĞİ) diğer dinlere ait ibadethanelerinde yapılması  dayatılırsa !!!

SELAMİ ABİ KİTAP YAZIYOR…

Sadece üç tel saçı kalan müşterisinin acemi berberine dönerek söylediği gibi;” Selami abi, bırakalım bu mevzuyu fazla deşmeyelim, şimdilik dağınık kalsın!”