İmdat Aslan

Köylüler köy kahvesinin önünde bekliyor…

Bir taraftan çaylarını yudumluyorlar, diğer taraftan da, sabahtan ilçeye gönderdikleri muhtarlarının Kaymakamlık makamına dilekçeleri verip vermediğini de merak ediyorlar…

Bir süre sonra cevval muhtar köyün girişinden görünüyor…

Köylülerde bir sevinç bir sevinç!!!

Nedeni de, muhtarlarının dilekçeyi Kaymakama vermesi…

Aslında büyük bir iş muhtarın yaptığı!!!

Her muhtarın yapacağı işte değil hani…

Sen tut dilekçeyi danışman azaya yazdır ondan sonra da, taaaa 5 km uzaklıktaki ilçeye kadar git ve sıkılmadan göğsünü gere, gere Kaymakamlık makamına dilekçeyi ver!!!

Her muhtarın yapacağı iş değil, apayrı bir yetenek gerektirir…

Dünyanın yuvarlak, suyun kaldırma gücünün bulunmasından ve  elmanın yere düşmesiyle yerçekimi kanununun kabul görmesinden sonra, muhtarın kanun anlamında yaptığı ilk icraatı;  dilekçeyi Kaymakamlık makamına vermesi!!!

Hem de tek başına…

Hem de deplasmanda, yaban ellerde!!!

Ama puanların hepsi muhtara…

Bir muhtar bir köye bu kadar güzel bir gol atabilir!!!

Aslında muhtarın bu icraatı 40 gün 40 gecelik kutlanılacak bir köy bayramı …

Köylü bir müddet nedenini bilmediği tıpkı enerji içeceği içmiş liseliler gibi sevindirik olduktan sonra, içlerinden en aklı yarım olanı!, köyün en bilgili ağasına sorar; “Ya Hulisi ağa muhtar emminin Kaymakama verdiği dilekçe ne içindi?!...

Birden o kalabalık ortamda buz gibi bir hava eser!!!

Hakikaten dilekçe verilmesine verildi de…

Verilen dilekçe köyün hangi acil ihtiyacı içindi?!...

Dilekçeyi yazan azaya sordular…

Aza ;”Ben neden verildiğini bilmem,  yaz dediler yazdım!”dedi…

Sonra muhtara döndüler;”Ya muhtar emmi Kaymakama verdiğin dilekçe ne içindi?!”

Muhtar şapkasını çıkarır gibi yaptı, şapkasının ibiğini yeniden yukarı doğru dikti ve;”Sağlam bir dilekçeydi!!!”

“Benden başka hiçbir muhtar Kaymakama böyle bir dilekçe vermedi, inşallah köy için iyi olacak!!!dedi..

Köylülerden birden bir alkış tufanı koptu, yankılanması ta köyün içine kadar ulaştı…

Kalabalığın içinden  köylünün birisinin sesi duyuldu;Muhtar bir ok attı aşure oldu!!!”

Şimdi bütün köy,” Muhtar bir ok attı aşure oldu!” diyen köylünün ne demek istediğini merak ediyor…

Kaymakamlık makamına gelince…

Muhtarın dilekçeyi verdiği gün günlerden Pazar olduğu için işleme alınmamış!!!

Ayrıca Kaymakamlık sanılan bina muhtarın ayak alışkanlığından dolayı Ziraat Odası Kooperatifiymiş…

Kaymakam sanılan ve dilekçenin verildiği kişi de, gübre almak için kooperatife gelen başka köyden birisiymiş!!!

Haaa, muhtar şimdi ne mi yapıyor?!...

Son görüldüğünde samanlığın duvarına yaslanmış, zevkten cigarasını tüttürüyormuş…

Ağzındaki cigaranın yanmadığının farkında bile olmadan!!!