İmdat Aslan

İzzet Baysal Sosyal Sorumluluk Ödülü nedeniyle Bolu Sanayi ve Ticaret Odasında dile getirdiğiniz ;”Bundan sonraki yıllarda Şükran Günlerini Kent Konseyi düzenlemeli”fikrinize birçok sağduyulu insan gibi bende sonuna kadar katılıyorum…

Bundan bir süre önce Bolu Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti olarak hem basın açıklamasıyla hem de köşe yazılarıyla bizde bu konuyu dile getirmiştik…

Ve en son olarak da İzzet Baysal Şükran Günleri anısına 11 Mayıs tarihli Köroğlu Gazeteciler Cemiyetimizin çıkardığı özel sayı gazetemizde de,”ŞÜKRAN GÜNLERİ ETKİNLİKLERİNİ KENT KONSEYİ HAZIRLAMALI” DİYE cemiyetimiz adına bir açıklama yapmıştım…

Ve canı gönülden istediğim bir dileğimi bu satırlar aracılığıyla buradan bir kez daha tekrarlamak istiyorum;”Siz uzun yaşayın Ahmet Amca…”

Çünkü buna ihtiyacımız var...

Çünkü İzzet Baysal felsefesinin halk arasında tamamen anlaşılması, benimsenmesive bunu gerektiği gibi dışa vurabilmemiz için, Bolulunun ve Bolu’da yaşayan bizimsize ihtiyacımız var…

Bu açıklamanızla rahmetle andığımız İzzet Babamızın ruhunu mutat protokol kıskacından kurtardınız…

İnanıyorum ki bundan sonraki yıllarda İzzet Babanın ruhu Boluluların içinde(ait olduğu yerlerde) daha huzurlu olacaktır…

*YARINLAR İÇİN TEK KORKUM; Kent Konseyinin iktidarların borazanlığını yapması ve Şükran Günlerini belli ideolojilerin gölgesinde bırakması…

Böyle olumsuzlukların olmaması içinde Kent Konseyi Başkanı Sayın Turgut Kalaycı ve Kent Konseyi üyelerinin sağduyusuna güvenmemiz gerekir diye düşünüyorum..

Sıradanlıktan çıkarak gerçekleri dile getirmek zordur Ahmet Amca…

Bunu  9 köyden kovulanlardan birisi olarak çok iyi bilirim!!!

Sizi gerçek anlamda samimiyetle izleyenler sizin neyi, ne şekilde düşündüğünüzüaslında size sormadan da hissedebilir…

 İnanın bu hiçte zor değil…

Sadece İzzet Babanın ruhuna ve sizin adınıza birazcık duygudaşlık yapmak yeterli…

* Siz Bolu’ya geldiğinizde halkın içinde çok mutlusunuz…

Tıpkı İzzet Babamız gibi…

* Siz durağanlığı, sıradan soğuk sandviçleri ya da çarçabuk ekmek içi gibi hazırlanmış programları sevmiyorsunuz…

Tıpkı İzzet Babamız gibi…

* Siz bin bir emekle, alın teriyle tane, tane ayıklanmış, sonrasında bin bir emekle, özveriyle demlenmiş ve her Bolulunun birlikte kaşık sallayacağı programları seviyorsunuz…

Tıpkı İzzet Babanın eserleri gibi…

O yüzden Şükran Günlerini Kent Konseyi düzenlemeli diyorsunuz…

Haklısınız Ahmet Amca…

İnanın sonuna kadar haklısınız…

Çünkü hepimiz biliyoruz ki, İzzet Baba vakfını ve eserlerini protokole teslim etmedi ki…

Sonra, ileriki yılları düşünerek şimdiden iyi bir zamanlama ile dile getirdiğiniz bu anlamlı öneriniz, ilimiz protokolünü tamamen devre dışı bırakma da olmuyor ki…

Sizin amacınız, İzzet Babanın eserlerini esas sahiplenecek olan Boluluların istedikleri programları adeta Yukarı Çarşıyı Koruma ve Güzelleştirme Derneğinin yaptığı gibi,”Davetiye şekline getirerek!” sahaya, yani halkın katılımına açmak…

Bu önerinize amacınız dışında başka manalar yüklenmesi insafsızlık olur, yanlış olur diye düşünüyorum…

İnanıyorum ki, bundan sonraki yıllarda Şükran Günlerinin  coşkusu  her yıl gittikçe çoğalacak ve İzzet Baba sevgisi yeni doğmuş bebeğini çocuk arabasına koyarakkomşusu ile birlikte korteje katılacak ev hanımlarının sahaya ineceği şekle gelecek…

Yine inanıyorum ki, ayağı romatizmadan aksayan Hacı amcalar elindeki bastonu ilekâh aksayarak, kâh sakalını sıvazlayarak Şükran Günleri kortejine katılacak…

Ve hatta yürüyemeyen engelli bir gencimiz İzzet Baysal resimli tişörtünü giyerek, akülü arabası ile o kalabalığın en önünde yer bulacak…

Siz mantığınızla ve gözlemlerinizle bu kapıyı araladınız Ahmet Amca…

İnanıyorum ki bu araladığınız kapıdan geçen Bolulular, Bolu’da yaşayanlar İzzet Babalarının ruhuna ….

İzzet Babalarının ruhu da Bolululara daha yakın olacaktır…

Saygıyla ellerinizden öpüyorum Ahmet Amca, yaptığınız doğru ve yerinde bir öneri…