İmdat Aslan

Malumunuz Abant Platformunun bu yılki toplantısı ilimizde başladı.

Geçen yıl bu zamanlarda bu platformda, bir validen ziyade adeta platforma bir siyasetçi edasıyla konuşma yapan ve ülkenin gündemine oturan eski valimiz Sayın H.İbrahim Akpınar’a , bir gurup köşe yazarı arkadaşlarımızla birlikte, adeta balataları yakarcasına yaptığının doğru olmadığını yazıyorduk.

Bu yılda Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin daha ilk konuşmasıyla damgasını vurdu. Sayın bakan, Abant Platformu'nun ''Vesayet ve Demokrasi'' konulu toplantısında yaptığı konuşmasında;”  1960, 1970 ve 1980'de yaşananların günümüz koşullarında bile açıklanamadığını ifade etti, özellikle de ilk sivil cumhurbaşkanı olan Turgut Özal'ın bu makama seçilmesinin ''derin güçleri'' rahatsız ettiği söyledi!”

* Bir bakan…

* Hakikaten bakan!!!

* Göremeyen…

* Algılayamayan…

* Devleti tanıyamayan…

* İşlevini bilmeyen…

* Elindeki yetkileri kullanamayan…

* Kullanmaktan ziyade, tıpkı sıradan bir vatandaş gibi sadece, bakan!!!

* Sıfatı bakan…

* Makamı bakan !!!

* Ama, sadece bakan!!!

* Göremeyen…. 

Sayın bakanın açıklaması bir Adalet bakanına yakışan bir açıklamamıdır?!

Düşüncenize, adaleti teslim ettiğiniz, en yetkili bir bakan kendi oturduğu kolluğun hakkını vererek,  demokrasiden bahsedilen ve demokrasi adına   ahkam kesilen böyle bir toplantıda hala DERİN GÜÇLERİN olduğundan bahsediyor. 

Demek ki iktidarın temsilciliğinden bir türlü devlet mekanizmasının içine girememiş bir bakan…

Bir bakan dahi olsa, konuşmalarını ölçerek, biçerek yapması gerekir.

Devleti temsil ettiği iddiasındaki bir Adalet Bakanının, kendi üzerinde derin bir güç olduğunu itiraf etmesi ve bütün olumsuzlukları o derin güçlere ihale etmesi ne kadar düşündürücü ve acziyet ifade eden bir ifade değil mi ?!

Hani AKP tek başına güçlü bir iktidardı?!...

AKP’li yetkililer her konuştuklarında, böyle ahkam kesmiyorlar mıydı?!

Madem ki iktidarın açıklayamadığı derin güçlere boyun bükme gibi bir itirafları var ise ki (Sayın bakan itiraf ediyor) o zaman halktan bu kadar oy almanın, mecliste bu kadar milletvekiliyle orasını işgal etmenin ve bunca bakana bu kadar yetki verilmesinin mantığı ve gereği var mı  diye sormazlar mı bakana ?!...

 Sayın bakan 1960, 1970, 1980 yıllarında yaşananların günümüzde bile açıklanamadığını dile getirmiş…

Bırakın geçmişteki 60, 70 , 80 li yılları mastika gibi saymayı ve milletin kafasını kurcalamayı, Sayın bakan acaba iki yıldan beridir yargıda olanların hangisinin hukiki anlamda, mantıklı ve makul bir açıklamasını yapabilir!!!

İddiaların bu kadar yılları işgal ettiği ve muhataplarını toplumdan tecrit ettiği dünyanın hangi demokrasilerinde görülmüşte, Sayın bakan kendi saçını tarayamadan milleti traş etmeye kalkıyor?!... 

Bolu da yapılan, Abant Platformu toplantılarında demokrasi havariliği yapan ne valilerin, ne milletvekillerinin ne bakanların ve yazar çizerlerin yaşamlarında ne kadar Jakoben bürokrat olduklarını ve faşist eylemlere imza attığını da bu millet ve Bolu kamuoyu çok iyi bilir…

Onun için sabah Abant Platformundaki açıklamalara baktım ki, yine cümlemiz ense traşı olmuşuz!!!

Hem de bakan tarafından!!!

Fakat her yanımız kan revan içinde… 

Çünkü traş eden, görmüyor, sadece bakıyor…

 Çünkü bakanın derin güçleri! kendisine, sadece bak demiş!!!

O da, ne yapsın bakıyor!!!

Zaten bizde ona farklı bir şey demiyoruz, BAKAN!!!

ADALET mi, dediniz !!!

Traşa baksanıza, kalmamış, taze bitmiş…