İmdat Aslan

Abant İzzet Baysal ÜNİVERSİTY !!!

AROMA İzzet Baysal Üniversitesi !!!

Abant İzzet Baysal Üniversitesi…

 Yukarıdaki alt, alta yazılmış olan 3 satırın hangisi doğru?!...

Elbette ki en alttaki …

Yani, ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ..

 Peki ilk 2 satır neden ve neyi anlatmak için yazıldı?!...

Anlatayım…

 Perşembe günü, yani dün A.İ.B.Ü Rektörü Sayın Hayri Çoşkun Hocanın basın toplantısı vardı…

Bir gün öncesinden muhabirler ve köşe yazarları bizzat basın müdürlüğü tarafından telefon ile haberdar edildi…

Aynı gün ise yazılı olarak davetiyeler gazetelere yollandı…

 Davet edilen kişilerin bazıları çoktan yazarlığı ve muhabirliği bırakmış, fakat üniversite basın müdürlüğü sanıyorum yeni hazırladıkları üniversitenin web sitesi yüzünden olmalı ki, bunların güncelleşmesine zaman ayıramamış !!!

 Basının 4. kuvvet olduğunu unutan akademisyenler, bırakın Bolu ile kaynaşmayı, basın mensuplarıyla bile sağlıklı bir köprü kurma düşüncesinde değillermiş gibi…

 Köşe yazarlarıyla ve muhabirlerin aynı basın toplantısı ile; OLDU DA BİTTİ MAŞALLAH!!!” Mantığı ile düzenlenmesi, zaten başlı başına bir yanlış…

 Dolayısıyla köşe yazarı demek, daha önceden yapılanları bir muhabir edasıyla haberleştirmekten öte, araştıran, irdeleyen ve bunun nedenlerini kendince yorumlayarak kamuoyuna aktaran demektir…

 Malumunuz,  Sayın Hayri Çoşkun 9 Şubat 2010 tarihinde görevi devraldı…

Bugüne kadarki süreçte birlikte çalışacağı yol arkadaşlarını seçmekle meşgul oldu…

Dolayısıyla gördük ki, bu sürede ekibini tamamlamış…

 Burada bütün basın mensuplarının gözünü tırmalayan bir şeyin olduğunu da yazmadan geçemeyeceğim; ekip Bolu kamuoyunun ve köşe yazarlarının A.İ.BÜ yönetiminden beklediği performansından uzaktı…

 Bu ekip, eğer ki bu anlayışta giderse,  ne kadar üniversitenin yolunu genişletirlerse genişletsinler, alt geçitler yaptırsınlar, unutmamalılar  ki ; birlikte çıkılan bu yolda bir çok trafik kazası kaçınılmaz olur!!!

 Bir kez daha açık ve net olarak, sağlığından şüphe dahi etmediğim gözlerimle gördüm ki, eski üniversite yönetimi gibi bu yönetimde, defalarca yerel basın tarafından da belirtilen ve eleştirilen; “klasik akademisyen anlayışından” kurtulabilmiş değil…

 Dünyaya web sitesi ile açılmayı düşünen üniversite, Bolu belediye meydanına hala bir reklam panosu koyarak, üniversite kampüsündeki sosyal ve kültürel duyurularını Bolu halkına yapabilmiş değil…

 Basın toplantısında katılımcılara pet şişe ile su dağıttılar…

Markası ne biliyormusunuz?!...

 AROMA !!!

Bursa’nın turizm sembolü Uludağ’dan!!!

 Üniversitenin başındaki  “ABANT” Bolu’da çıkan ve aranan bir su markası olmasına rağmen, Bolu dışından gelen ve her birisi için turizm elçimiz dediğimiz!, 18 bin üniversite öğrencisinin kafasına ABANT ismi bir turizm markası olarak kazınılmasından ne yazık ki kaçınılmış!!!

Sonra Bolu’nun turizm ile kalkınmasında bünyesinde barındırdığı turizm bölümüyle öncülük edecek üniversitemizin bu ayrıntıları ve katkıları atlamasını bu işi valiliğe ve belediyeye atmasını da yadırgadım…

 Dahası, İngilizce bölümü olmayan, Türkçe Öğretmenliği Bölümü olan A.İ.B.Ü’de, basın mensuplarına dağıtılan tükenmez kalemlerin üzerindeki ibarede manidardı; Üniversite ibaresi yerine, ÜNİVERSİTY!!!

 Abant İzzet Baysal Üniversitesi, ismi, “ÜNİVERSİTE” ibaresinin İngilizcesi yazılarak “ÜNİVERSİTY!!!”olmasıyla üniversite girişinde yaptırılan, okul öncesi eğitim kreşinde eğitimin hangi dil ile nasıl yapılacağının ayak seslerinin adeta habercisiydi…

 Olsun varsın, siz ne derseniz deyin, ne yazarsanız yazın son iki rektörümüz de çalışkandı diyorsanız, onların kim olduklarını ben bilemem…

Çünkü ikisini de göremedim…

Basın toplantının yapıldığı senato salonunda her iki rektöründe  resmi hala asılmamıştı da!!!

 Toplantının yapıldığı salon klimaların sayesinde serindi…

Bir de bu serinliğe hocaların serinliği ilave olunca, ORTAM ISINMADAN! ayrılayım dedim!!!

Onun için yemeğin nasıl olduğundan bahsedemeyeceğim!!!