İmdat Aslan

Farkındasınızdır, belediye başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz’a son zamanlarda bir şeyler oldu!!!

Dilinde bir 12 Eylül mağduriyeti söylevi var ki, anlamak mümkün değil…

Din üzerinden siyaset sermayesi bitmeye yüz tutmuş olmalı ki, bir çok AKP’li gibi, Sayın Yılmaz’da 12 Eylül mağduriyetine sığınmaya başladı!!!

Merak ediyorum, Sayın Yılmaz 12 Eylül 1980 öncesinde ÜLKÜCÜMÜYDÜ, YOKSA DEVRİMCİ MİYDİ?!...

Bilen, duyan ve tanık olan varsa lütfen yukarıdaki mail adresime bu konuda bildiklerini yazarlarsa, bende Bolu kamuoyunu  aydınlatırım diye düşünüyorum…

Geçtiğimiz Pazartesi günü, AKP il başkanı Sayın Ali ERCOŞKUN, AKP milletvekili Sayın Fatih METİN, belediye başkanı Sayın Alaaddin YILMAZ ve AKP merkez ilçe başkanı Sayın Erol ÖZAK benimde mensubu  ve başkan yardımcısı olmaktan gurur duyduğum Bolu Köroğlu Gazeteciler Cemiyetini ziyaret ettiler…

Ziyarette, Cemiyetimize mensup Bolu basınının usta kalemleri, Bolu kamuoyunun referandum ile ilgili merak ettiği soruları sormak üzere hazır bulunmuşlardı…

Ziyarete Sayın Alaaddin Yılmaz AKP heyetinden çok önce gelmişti…

Belki de referandum ile ilgili sohbetin kendince sınırlarını belirleyecek ve bu anlamda AKP heyeti gelmeden önce konuları istediği mecraya oturtacaktı!!!

Ama olmadı!!!

Cemiyet üyelerinden hiç kimse Sayın başkanın agresif davranışlarının muhataplığına aday olmadı!!!

Sadece izlediler ve düşündüler; “Bu agresifliğin ve şiddetin mantıklı açılımı ne olabilir ki?!”

Sayın başkanın 12 Eylülü yaşamış Ülkücüler ile ilgili taraflı düşüncelerini ve tespitleri ben kabul etmedim ve şiddetle reddettim…

Devrimciler ile ilgili düşüncelerini de, Sayın Süha ALPARSLAN kabul etmeyerek reddetti…

Sayın başkanı, 12 Eylül 1980 döneminde, merkezde siyaset yapan siyasi partilerin düşüncelerini taşıyan yazarlarda kabullenmedi...

Ama bütün bunlara rağmen Sayın Alaaddin YILMAZ’ın ısrarla 12 Eylül mağduru olduğunu iddia etmesine salonda bulunan yazar çizerler ile AKP’li yetkililer  bir anlam veremedi…

Sonra, eğer ki başkan 12 Eylül mağduru olmuş olsaydı, sanıyorum Bolu Gündem Gazetesinin hazırladığı ve çok yakında ilgiyle izleneceğini umduğum; “12 EYLÜL’DE BOLU’DA NELER OLDU?” röportaj dizisinde kendisinin de görüşlerine başvurulmuş olurdu!!!

Demokrasiden dem vuran ve daha fazlasını isteyen! Sayın Alaaddin YILMAZ’ın, ziyarette gazetemiz yazarlarından Mehmet DEMİRCİ’nin Ramazan Sokağı ile ilgili kaleme aldığı bir yazı dolayısıyla, fikir ve ifade hürriyetine olan aşırı tepkisinin ardından, Bolu Gündem Gazetesinin dün manşetine yansıyan “SİYASİ PARTİLERİN HEPSİNİN CANI CEHENNEME!!!” söylemini de siz sayın okurların demokrasi literatüründe yerinin olup olmadığını düşünmeye sevk ediyorum…

Siyasi partilerin olmadığı bir ortamda, demokrasinin değil,  FAŞİZM VE DİKTATÖRLÜK VESAYETİNİN olacağını birileri Sayın başkana fısıldamalı…

Sayın Milletvekili Fatih METİN’nin Maksut BEYKOZ’’un sorduğu ve sonrasında kendi fikirleriyle desteklemek istediği bir soruya olan tepkisini görünce de;” Eğer bu kadar demokraside iktidar erkleri böyle davranabiliyorsa! , 12 Eylülde EVET’ in fazla çıkması sonucunda acaba nasıl davranırlar!!! Diye de tedirgin olmadım desem yalan olur!!!

Ziyaret sonrasında AKP il başkanı Sayın Ali ERÇOŞKUN cemiyet önünde topluca resim çektirirken;”Abi içeride senden beklenilen performansı göremedim!” dediğinde…

Bende Sayın başkanın kulağına eğilerek;”SÖZ UÇAR YAZI KALIR! BAŞKAN” dedim…

Performans, farklı düşüncelere ket vurmak…

Performans, yazılanları tekzip etmek yerine şiddetle karşılamak…

Performans, benim gibi düşünmek mecburiyetindesiniz!!!

Performans, yaşanılan ve yaşayanlarca bilinen 12 Eylül’ü saptırmak ise…

Performans, bugünkü konumlara göre rest! Çekmekse…

Performans, benim gibi düşünmüyorsan yaşama hakkın yok!!! ise…

Böylesi performanslar ÜLKÜCÜLERE ve DEVRİMCİLERE uymaz ama, AKP iktidarının basın üzerindeki VESAYETİNE çuk!!! Diye oturur…

Dün cemiyet ziyaretinde onca basın mensubunun önünde yaşanılanlar gibi!!!