WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

İmdat Aslan

İmdat Aslan
İmdat Aslan
Tüm Yazıları
GÜNÜMÜZÜN AJAN LAVRENSLERİ KİMLER Kİ ?!...
5.09.2010

Bundan bir süre önce İl Genel Meclisi Sekreteri ve Köroğlu Gazetesi köşe yazarı Sayın Tahsin Akduman'ın yazdığı ve gözlerden kaçan bir yazısı vardı;”SÜLÜMAN ÇAVUŞ

   Kısaca; Osmanlı zamanında Bolu’dan Yemene savaşmaya giden ve orada esir düşen bir Bolulunun başından geçen ilginç bir olay anlatılıyor…

   Filistin’de esir iken yanlarına İngiliz bir Albay gelir ve; “Selamün Aleyküm. Siz nerelisiniz? “ diye Türkçe sorar. Onlarda “Aleykümselâm. Biz Bolu’luyuz. “derler…

   Sonra anlaşılır ki meğer de İngiliz komutan yıllarca BOLU’DA KADI CAMİSİNDE imamlık yapmış ve kimse kendisinden şüphelenmemiş!!!

   Peki bu İngiliz komutanının yıllar önce yaptığını şimdi kimler yapıyor dersiniz?!..

   Türkiye genelinde olduğu gibi, Bolu’da da günümüz Lavrens misyonunu üslenmiş olan kimler olabilir, hiç düşündünüz mü?!...

   Acaba günde kaç tane İngiliz casusu Edward Thomas Lawrence düşünceli

   kişilerle selamlaşıyoruz, esas kimliklerini düşünmeden, bilmeden?!...

   Şimdi Sayın Tahsin Bey’in yazısından uzunca bir kesit vererek düşünmenizi rica ediyorum…

    “ ……………Bugün benim de büyüklerimden dinlediğim burada kahramanımız Süleyman Çavuş (köydeki söylenişi ile Sülüman Çavuş) bunlardan birisi olup aşağıdaki hikâye bizzat oğlu Mehmet Özdemir’in anlatması ile yazılmıştır. ( Babam Süleyman Çavuş Bolu Merkez Dodurga Köyünden olup aynı köyümüzden İsmail Çavuş ile 1908 yılında askere gidiyorlar. 17 seneye yakın askerlik yapıyor. Babamın birliği Filistin’e görevlendiriliyor. Babam Süleyman Çavuş, İsmail Çavuş ile birlikte aynı yerde askerlik yapıyorlar. Filistin’de İngiliz işgalcileri ile harp ederlerken yerli halktan İngilizlerin kışkırttığı Araplar Osmanlı Askerine karşı vahşice eylemlerde bulunuyorlar. İngilizlerin yalanları sonucu esasta Müslüman ve Osmanlı milletinden olan Araplar olmadık işkenceler yapıyorlar. Hatta İngilizler esir alınan bazı Osmanlı askerinin altınları yuttuğunu iddia ediyorlar. Bunun üzerinde babamın anlattığı Araplar tarafından bazı esirlerin mideleri süngü ile deşilip altın aranıyor. Sülüman Çavuş’ta İsmail Çavuş ile beraber Filistin de İngilizlere esir düşüyor. İngilizler iki arkadaşı diğer esirlerle birlikte Kahire’deki esir kampına götürüyor. 5 yıla yakın bu esir kampında kalıyorlar. Savaş bölgelerinden esir alınan Osmanlı askerleri esir kampında kaldıkları sırada bir İNGİLİZ ALBAY geliyor. Osmanlı esir askerlerine “SELAMÜN ALEYKÜM. SİZ NERELİSİNİZ? “ diye Türkçe soruyor. Onlarda “ALEYKÜMSELÂM. BİZ BOLU’LUYUZ. “ diyorlar. İngiliz Albay; “ Ya öyle mi? Şu çizmeciler var onları tanır mısınız? Yukarı çarşıda hafız filan var tanırmısınız?“ diye farklı sorular sorar. Bolulu esirler şaşırırlar. “ Sen Türkçeyi nerede öğrendin? Bolu’yu ve bu bilgileri nereden biliyorsun?“ diye merakla sorarlar. İngiliz Albay; “BEN BİNBAŞI İKEN BOLU KADI CAMİİNDE İKİ YIL CASUSLUK GÖREVİ İLE İMAM OLARAK GÖREV YAPTIM.“ der. Sülüman Çavuş ve arkadaşları bir ara esir kampından kaçmaya çalışırlar. Bir tekne ayarlarlar. Tel kesme makası bularak esir kampının tellerini keserek kaçarlar.Savaş bitip ülkeler arası anlaşma gereği esirler serbest bırakılırlar. Tüm esirler İstanbul’a getirilir. Sülüman Çavuş ve İsmail Çavuş yürüyerek İstanbul’dan Bolu’ya gelirler. Fakat Bolu’ya yaklaştıklarında Bolu ve Düzce isyanı patlak vermiştir. Bolu isyanında da İstiklal Mahkemeleri kuruluyor. Asker kaçağı ve isyancı kim varsa idam ediliyor. Sülüman Çavuş ve İsmail Çavuşu da asker kaçağı zannedip yakalıyorlar. Bolu’da Vilayet önüne getirip sorguluyorlar. Dodurga Köyü Muhtarını çağırıyorlar. Araştırmalar neticesinde asker kaçağı olmadıkları anlaşılıp idamdan kurtulup Dodurga köyüne geri dönüyorlar. Sülüman çavuş Dodurga köyünde 1953 yılında vefat ediyor.)

   ŞİMDİ BU HİKÂYE NERDEN ÇIKTI DİYECEKSİNİZ…

   Bakıyorum da şu mübarek Ramazan ayında yalan, dolan, ahlaksızlık,iftira, takiyye diz boyuyken, hala bazıları bizleri esir alacaklarmış edasıyla; ”Selamün Aleyküm” diyebiliyor ya!!!


 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar