İmdat Aslan

Bürokratları, komutanları, müdürleri, amirleri ve memurları  emekli olduktan sonra konuşurken görüyoruz, izliyoruz…

Konuşuyor, konuşuyor, konuşuyorlar….

Görevdeyken yapmaları gerekenler!, emekli olduktan sonra akıllarına geliyor…

Amerika’yı yeniden keşfeden tatilciler!gibi, onlarda bir ömür boyu yaşadıkları memleketin sorunlarını emekli olduktan sonra dile getiriyorlar…

Bu yanlış hal ve davranış şekli, emekli olanlar için adeta izlenmesi gereken zorunlu bir yol oldu…

Bu hareket tarzının kime faydası var?!

Hiç kimseye…

Kendilerine bile…

Dedik ya, alışkanlık işte!!!

İş işten geçmiş, katırı alan Kandili boylamış, emekli komutan üfürüyor!!!

İş işten geçmiş, ekonomi dibe vurmuş, emekli banka genel müdürü savuruyor!!!

İş işten geçmiş, sosyal hayat patlama noktasında emekli emniyet müdürü sağa, sola salvolar atıyor!!!

İş işten geçmiş, suçlu dışarıda polis, asker taşlıyor, suçsuzun anasından emdiği burnundan getiriliyor, emekli yargıç ile eski milletvekili televizyonlarda millete hukuk dersi veriyor!!!

Görevdeyken kapalı gözler, sağır kulaklar, mühürlü ağızlar emekli olup ta paçayı 657 pedalından kurtarınca!, maşallah milletin ağzıda açılıyor, kulağıda açılıyor, başka yerleri de…

Oysa ki esas iş, görevdeyken görev adamı olabilmekte…

Değil se rahmetli dedemde dikiyor emekli olduktan sonra meyve ağacını…

İş o ağacı meyvelerini yiyebilecek zaman içerisinde dikmekte!!!

Değilse bu milletin değerlerinin kurutulduğu gibi,dikilen ağaçta kurur ve kimseye faydası olmaz…

CANBAZOĞLUNU BİR KEZ DAHA KUTLUYORUM

Lafı esasen getireceğim yere getireyim…

Bolu Ağır Ceza Hâkimi Sayın Çetin Canbazoğlu  “Bir hâkimin feryadı” diye kendince yeni anayasa hakkında kişisel düşüncelerini dile getirmiş…

“Benim, bir hâkim olarak, yargısal kararlarımı kanuna ve hukuka uygun biçimde vicdani kanaatlerime göre mi, yoksa siyasi iktidarlara mensup organ, makam, merci veya kişilerin emir ve talimatlarına göre mi vermemi istersiniz? Diye yeni anayasanın sakınca doğurabilecek maddelerini satırlarına yansıtmış…

Ayrıca kendisinin Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Yarsav) veya herhangi başka bir derneğin üyesi olmadığını da açıkca yazmış…

Yeni anayasa maddelerini pazardaki soğan satan pazar esnafına sormayı halka gitmek olarak millete yaldızlayan iktidar, hukukun içindeki bir hakimin TARAFSIZLIK adına yalvarışlarına kayıtsız kalmamalıydı…

Madem ülkede demokrasi var…

O halde tezgahta çaput satana, pazarda maydonos satana hukuk kurallarını sorma yerine, hukuk kurallarını toplumun düzeni adına tarafsız kullanmak isteyen bir hakimin tereddütlerine iktidarın kulak kesilmesi gerekmiyor mu?!...

Bolu Ağır Ceza Hakimi Sayın Çetin Canbazoğlunun bir görev adamına yakışan ADAM GİBİ AÇIKLAMASINI basından duyar duymaz kendisini tanımamama rağmen aradım ve sağduyulu bir vatandaş olarak can-ı gönülden kutladım…

İşte dedim; ADAM GİBİ GÖREV ADAMI OLABİLMEK böyle bir şey olmalı…

Bunun tersini düşünenlerde elbette ki olacaktır…

Bir çok hukukçu bu anlamda bütün Türkiyede olduğu gibi, Bolu’da da azami gayret içinde çalıştılar…

Bununla kendileri gururda duyuyorlar…

Bazı insanların tereddüdü diğer insanlarda sevinç haline gelebiliyor…

Bu anlamda referandum sürecide bir çok bıçak bileylendi…

Amaç belli!!!

Ama unutulmamalı ki, keskin bıçağın, sapını tutan eli kesme ihtimali daha fazla!!!