İmdat Aslan

MHP’YE EMPERYALİZME HİZMET ETMEMENİN BEDELİNİ ÖDETECEKLER… 

Sahte isimlerle yazılmış mailler alıyorum…

İktidarın bir kanadı rahatsız…

Burnundan soluyor…

Çünkü kendileri de biliyorlar ki, bu gidiş hayra alamet değil… 

Geçte olsa hesap sorulacak…

Hiçbir iktidarın kıyamete kadar gitmediğini geçmiş iktidarlardan hepimiz biliyoruz…

Eğer aynı topraklar üzerinde yaşıyorsak, ve inatla yaşama niyetindeysek(ki öyle), bir gün mutlaka hainlerle, işbirlikçilerle takiyyecilerle ve bölücülerle yolumuz kesişecek… 

Bu toprakların üzerinde yaşayanların ne zaman ki kaybedecek bir şeyleri kalmadıysa! Garip ama gerçektir;  kazanmışlardır…

Bu tarihi bir tespittir…

Ve devamlı şekilde de tekerrür eder!!! 

Türk tarihi bu tekerrürlerle doludur…

Kimlerde tapu sayısı fazlalaştı ise, kimler vatandaşın hakkına tecavüz ederek, haksız yere tapu, arsa, bina altın dolar, euro koleksiyonu biriktirdi ise, onlar düşünsün gerisini…

Gariban işçinin, emeklinin, köylünün, memurun, küçük esnafın kaybedecek neyi kaldı ki?!... 

Daha doğrusu çoğunluğun kaybedecek bir şeyi kalmadı…

Bir nefes alıp verdiği canı var, onu da Allah’ına şimdiden bağışlamış bile…

Yeter ki söz konusu vatan olsun… 

Bu referandum bir kez daha göstermiştir ki, iç ve dış güçler için MHP yapmayı planladıkları projeler ve anlaşmalar için çok önemli bir engeldir…

MHP 12 Eylül 1980 öncesi emperyalist güçlere karşı nasıl direndi ve bu uğurda 5 bin şehit verdi ise, günümüzde de yüce dinimiz, İslâm’ı değişik şekillerde kullanmak isteyen emperyal güçlere karşı hassas davranmak ve gereğini yapmak da, bugünün Ülkücülerinin yapması gereken bir görevdir… 

Farkındaysanız 1980’in klasik ideolojileri yerini cemaatlere, etnik kimliklere, işbirlikçilere ve bölücülere bırakmıştır.

Sözde hazırlanacağı söylenilen yeni anayasa da,  bunların hepsinin emir ve direktiflerinin bir sonucu olacaktır… 

İşte o zaman, samimi şekilde ve sadece bir siyasi partiye gönül verdiği için EVET oyu kullanan vatandaşlarımız işin rengine tanık olacaklardır…

Ama iş işten geçmiş olacaktır…

Dikkat ederseniz PKK faaliyetlerini büyük kentlerden tekrar Güneydoğuya kaydı…

Bunun sıradan bir hamle olduğunu düşünmek safdillik olur… 

Tam referandum öncesi faaliyetlerini durdurmasını ilan etmesi ve ardından, böyle bir karar alması acaba neyin nesiydi, hiç düşündünüz mü?!...

Eğer büyük kentlerde faaliyetlerine devam etseydi bu referanduma HAYIR olarak yansıyacaktı… 

Şimdi tekrardan Güneydoğuda faaliyete başladı…

Çünkü sorun Kürt sorununa indirgenecek ve diğer bölgelerdeki insanlar PKK’nın istediği ve direttiği federatif isteklere kayıtsız kalacaktı…

Ve plan şimdilik bu yönde ilerliyor…

Bugün Bolu’daki bir çok EVET’çi seçmenin Hakkari!deki mayından fazlaca etkilendiği ve ilgilendiği söylenemez…Dolaysı ile, bölünme ihtimali var dediğinizde, boş bir mantıkla ;”Olur mu öyle şey!!!” diyerek, mantığın olmadığı akıl  okyanusunda sahte isimli maillerden oluşan kağıttan gemiler  yüzdürür!!!