İmdat Aslan

   Malum Kurban bayramı yaklaşıyor…

Yaklaşmasına yaklaşıyor da, piyasaya baktığınızda vatandaş ne yapacağını şaşırmış bir halde…

Kurban kesmek istiyor, cebine bakıyor, kendisi kurban olmuş!!!

Kurbanlıklar için senede bir gün kesilme korkusu var, vatandaş içinse, 365 gün…

Ev kirası,  mutfak masrafları, elektrik su gideri, çocukların okul masrafları, kredi kartlarının kesim tarihleri, kışlık yakacak vs. derken bütün bunlar cebinden çıkacak parayla ödeniyor…

Hiç  birisi kısa yada uzun mesajla ödenmiyor…

Hatta kendiniz ödemeyerek başkasına söyleseniz de faydası yok…

Sizin yerinize hiç kimse bu giderleri ödemeye talip olmaz…

Çünkü faturalarda ne yazıyorsa, o kadar meblağ ödenecek…

Bir başkası sizden daha az ödeyerek! bu borçlardan sizi kurtaramaz…

Kurtarmayı da  taahhüt edemez…

Ama üzülerek belirtmeliyim ki, bir borçtan kurtulma şekli var k, aklım hafızam almıyor…

Mesajla kurban kesmek!!!

Ve bu borçtan kurtulmak!!!

Geçtiğimiz Cuma günü, bir arkadaşımla birlikte yukarı çarşıdaki bir ağabeyimizi hem ziyaret edelim, hem de mübarek Cuma namazını bu haftada büyük camide kılalım diye, yukarı çarşının yolunu tuttuk…

Cuma çıkışında gençler ellerine aldıkları broşürleri Cumadan çıkanlara uzatıyordu…

Camiden çıkanlarla birlikte bende o broşürlerden aldım…

Bir yardın derneğinin bastırdığı bu broşürler de, derneğin sizin adınıza kurban kesmesinin 300 TL olduğu yazıyordu…

Broşürün ön yüzünde Allah kesene bağışlasın! bir koç ve yanında birde çocuk resmi…

Koç ta öyle böyle değil hani…

Adeta beni kesin!, beni tercih edin! diye  meliyen cinsten…

Arkadaşımdan birisi broşürün üzerinde yazan telefon numarasını hemen oracıkta arayarak, kurbanların kesilmesi hakkında bilgi almak istedi…

Karşısına bir bayan çıktı…

Arkadaşım, broşürün üzerinde resmi olan koçun fiyatının mı 300 TL, yoksa onun oraya konu mankeni olarak mı konulduğunu sordu…

Hattın diğer tarafındaki bayan, o koçun değil ama diğer kurbanlıkların 300 Tl’ye kesildiğini söyledi…

Tesadüf ya! telefon eden arkadaşım İstanbul’da yaşayan ve aslen Karslı birisi…

Ve tesadüf bu ya! canlı hayvan işi yapan birisi!!!

Tesadüf bu ya! bu şekilde kurban kesen derneklere, vakıflara kurbanlık tedarik eden birisi!!!

Hattın diğer ucunda arkadaşımın sorduğu sorulara makul cevap veremeyen bayanı daha fazla zor durumda bırakmamak için, son bir soru daha sordu;”Affedersiniz hanımefendi ben şayet sizin kestiğiniz şekilde kurban kesmeye karar verirsem, keseceğim hayvanın yanında olmak isterim. Türkiye’nin neresinde olursa da oraya gelirim. Bu mümküm öyle değil mi ?!...”diye sorduğunda, telefonun ocundaki bayanın sesi yok olacak ölçüde kesildi…

Hayır bu mümkün değil!!!

Çünkü biz kurbanları yurt dışında kesiyoruz.Dolayısıyla da hangi ülkede kesileceğini bilemeyiz…

Arkadaşım son sorusunu sordu;”Peki kurbanın bu fiyatla kesildiğini nasıl anlayacağım, nasıl emin olacağım?!...”

Bayanın son sözü; “Kurbanınız şimdi kesildi!” diye kısa mesaj atıyoruz!!!

 ******                                           ******                                   ******

Akıl işin içine girince….

Ne bıçağa gerek var!!!

Ne kasaba!!!

Ne de kan akıtmaya!!!

Bir kısa mesaja kurban yaban illerinde de olsa, kendisini kesiyor ve parçalara ayırıyor!!!

Demek ki kurbanlıkta para tutan, kurbanın kendisi değil, BIÇAK PARASIYMIŞ!!!

Bıçakla kesersen 700 TL…

Mesajla kesersen 300 TL…

Kesilen kurban aynı kurban!!!

Yani, VATANDAŞ…