İmdat Aslan

Malumunuz, Cumartesi günkü yazımda Köroğlu Gazeteciler Cemiyetimizin Ankara ziyaretindeAnıtkabir ve Bolu Kalkınma ve Tanıtma Vakfı ayağını yazmış, Bekir Coşkun ile Nihat Genç gibi usta kalemlerle yaptığımız sohbeti bugüne bırakmıştım…

Günümüzde basının, özellikle de yerel basının önemi tahmininizden çok daha fazla…

Bunu şahsen ben devamlı şekilde iddia ederek bir çok yazımda sizlerle paylaştım…

Buna rağmen, bu kadar önemli olduğunu, büyük yazar çizerlerle yaptığımız sohbetler sonrasında bir kez daha anlama fırsatım oldu…

Hürriyet Gazetesine yıllardır köşe yazılarıyla büyük katkı yapan Bekir Coşkun, yazılarında bütün iktidar partilerine yaptığı muhalefetin onda birini AKP’ye yaptı diye, patronlarının iş dünyasındaki ihalelerinin garanti sübobu olarak, adeta emeği ve rızkı hiçlenerek  kapı dışarı edildi…

Hem de demokrasinin geliştiği, açılımların peşi sıra harman olduğu bir zamanda!!!

Sanıyorum AKP iktidarının nasıl bir demokrasi anlayışına sahip olduğunu  tescillercesine…

Oradan HABERTÜRK gazetesine davet edildi…

Bu davetin Ciner Gurubunun iktidara yaranması adına, “ÖNCE İŞE AL, SONRA KOV!” mantığının bir parçası olduğu kısa bir sürede anlaşıldı…

Ve buradan da apar, topar uzaklaştırıldı…

Elbette ki bütün bunların karşılığı, bu gazetelerin mükafatının  ne olduğu, şimdilik üzeri örtülü merak konusu…

Sayın Bekir Coşkun’un yakında çıkaracağı kitabı sanıyorum bütün bunların cevabının ne olduğunu okurlarına gösterecektir…

Bekir Coşkun üstat ile saat 16’da şimdi köşe yazdığı Cumhuriyet Gazetesindeki odasında buluştuk…

Kendisine has samimi üslubu ile bizleri karşıladı…

Sayımızın çok olması nedeniyle odasında yetmeyen sandalyeleri dışarıdan bizzat kendisi getirerek arkadaşlarımıza verdi…

Gözlerine takıldı  gönlümüz…

Mağduriyete diz çöktürmüş gibi gülüyordu…

Bolu’dan haa! Diyerek söze başladı…

CEMİYETİMİZİN ÜYESİ ARTIK…

Hemen ardından; “ Geçen gün bir plaket töreninde, Bolu ve Bursa yerel basınının diğer illerdeki yerel basının çok önünde olduğunu söyledim!” dedi…

Bolu basının izlediğini söylediğinde, sadece bizlere bir jest olsun diye olmadığını, köşe yazılarımızdan alınan anekdotları onun ağzından duyunca daha iyi anladık…

“Bekir Coşkun’a Bolu’dan da Teklif Gitmeli!!! Diye yazmıştım ve bunun sonrasında da Express Gazetesi İmtiyaz sahibi Hüseyin Aykan Sayın Coşkun’a bu teklifi telefon ile yapmış ve bu manevi teklifte Sayın Coşkun için çok büyük jest olmuştu…

Bekir Coşkun bunları hatırlattı, gözlerinde bizlere yansıyan mağrur sevgisiyle…

Sayın Coşkun, Bolu’daki ormanların çıkacak yasalarla yok olmasından kaygılı…

Sahip çıkmalı Bolu’lular diyor…

Ve ben artık Bolu’lu sayılırım diyor…

Çünkü Bekir Coşkun Köroğlu Gazeteciler Cemiyetinin bir üyesi artık...

SKYTÜRK ve AVRASYA  TV ‘NIN HIRÇIN ÇOCUĞU…

Aykırı bir yazar…

Şair…

Araştırmacı…

Program yapımcısı…

Televizyon kanallarının hırçın çocuğu…

Tıpkı doğduğu toprakları döven Karadeniz gibi…

Yalanları, dolanları dövüyor diliyle, eliyle ve yüreğiyle…

Gönlü bu toprakların garip sevgisiyle dalgalanan…

Konuşmaları harmanda savrulan taneler gibi …

Kimilerinin karnını doyurur, kimilerine de harman tozu olur, batar…

Evet, NİHAT GENÇ Hoca’nın kırlaşmış saçının bir telidir yukarıdaki mısralar…

Bolu denilince Köroğlu akla gelir diyor…

Köroğlu kültürüne sahip çıkmalısınız, araştırmalısınız diyor..

Üniversiteniz buna akademik ve bilimsel anlamda kafa yormalı diyor…

Bolu aşçı kültürünü de araştırmalı diyor…

İpek yolu üzerinde derin bir kültür yatıyor Bolu’da diyor…

Sıcak yemek ilk Bolu’da başlamıştır diyor…

Suyunuzun kıymetini bilin, sahip çıkın diyor…

Bolu’yu İstanbul ve Ankara yakında boğacak diyor…

Mazeretsiz olarak, sahip çıkın Bolu’ya diyor…

Bir çok Bolulu’nun demediği, demeyeceği samimiyette…