İmdat Aslan

Bazen düşünüyorum da…

İnsanların zekâlarıyla ne güzelde oynuyorlar!!!

Galiba sınıyorlar bizi…

Daha düne kadar, yani Sayın Cumhurbaşkanı  gidinceye kadar,  Diyarbakır neresiydi bilen yoktu !!!

Diyarbakır dünyanın hangi bölgesinde, hangi toprak parçasında, hangi ülkenin sınırları içinde ve neredeydi ?!...

Sağ olsun devletin en üst düzeyinde yapılan bir ziyaretle hep birlikte öğrenmiş olduk ki; Diyarbakır meğerse Türkiye sınırları içindeymiş!!!

Başkaları söylese, insanın inanası gelmez…

Sanki başka bir ülkeye yapılan resmi ziyaretmiş gibi, nasılda gündemi oluşturdular ve değiştirdiler farkındasınızdır…

NEDENSE DİYARBAKIR’A GİTMEK OLAY OLDU…

Kendi ülkesinin sınırları içinde Ankara’dan başka bir ile giderken ancak  üst düzey güvenlik sayesinde seyahat edebilen! fakat iş konuşmaya geldiğinde barıştan, kardeşlikten bahseden ve güzel şeyler olacak! diyen  devlet büyüklerini görünce kendi adıma iliklerime kadar irkildim…

Okurlarımdan  birisi bu anlamda bana mail atmış;”İmdat Bey, o kadar güvenlik görevlisi sayısıyla orta halli  bir devlete savaş açılabilir ve zafer kazanılabilirdi!”

Bir çok insan olan bitenleri endişe ile izlerken, bir kısım bölücüde sevinçlerini katmerli hale getirerek,  ellerindeki beş benzemez kağıtları güçlendirdiklerinden! Kandil’in zirvesinden sevinç çığlıkları atıyor…

Kandilden çığlık attıkları yetmiyormuş gibi, bir de  adalardan, odalardan avukatlarıyla el sallıyorlar...

Hani sahibiyle köpeğinin poker hikâyesi misali…

Adamın birisi köpeğine poker oynamayı öğretmiş.

Görenler şaşırarak soruyorlarmış;

“Bir köpekle poker oynamak nasıl bir duygu ?!...”

 Adam;”.Ben bayağı eğleniyorum ve devamlı kazanıyorum!”

Görenler;”Tabi kazanırsın, o bir köpek!Pokeri bir insandan daha iyi oynayacak değil ya!!!”Diye tepki verince …

Adam;”Hayır siz yanlış anladınız, köpeğim bir insan kadar zekidir ve poker oyununun bütün inceliklerini iyi bilir.Ben kazanıyorum.Çünkü, ne zaman köpeğimin eline iyi bir kağıt geldiğinde, kuyruğunu sallamadan duramaz da!!!”

Bu ülkenin insanlarının zekası ile dalga geçercesine  milli değerlerinin üzerine siyaset yapanlara bakıyorum da …

Elde ettikleri tavizler belli olması diye kendilerini çok güzel kamufle ediyorlar…

Ne kadar  kamufle ederlerse etsinler…

Ne kadar saklarlarsa saklasınlar…

Ne yaparlarsa yapsınlar…

Ellerine iyi bir kağıt geldiğinde, kuyruklarını sallamadan duramıyorlar…

 Ve deşifre oluyorlar!!!

İşte tarih kitapları, bu topraklar üzerinde, bu kuyruk sallamaların ve bu deşifrelerin gereğinin yapılmasıyla bu kadar kalın oldu…

Değilse amaç, aslında poker oynamak değil…

Kuyruk sallayanları ortaya çıkarmak!!!