M.Selahattin Ensari

      Bu günlerde yaşanan ABD’deki kriz iki yıl öncesindeki mortgage krizi diye bilinen krizden farklı ve durum daha ciddi. ABD’nin tüm harcamalarında ve ödemelerinde problem görülüyor.

Dünyanın en büyük ekonomisindeki bu sıkıntılar çok kısa sürede atlatılacağa benzemiyor.

Tarihinde ilk kez ABD notu düşürüldü. Fakat buna rağmen dolar artmaya devam ediyor.

Bunun nedeni Avro bölgesi ülkelerde yaşanan kriz Euro’nun düşmesine neden oluyor. Eğer Yunanistan başta olmak üzere İspanya, İtalya, Belçika gibi ülkeler borçlarını ödeyemezlerse bu ülkelerin tahvillerini alan bankalar zora düşeceklerdir. Geri ödemek için dolara ihtiyaçları olacaktır. Çünkü  dünyada en önemli rezerv para hala dolar.

Yunanistan’ın iflas edeceğine yönelik endişelerle euro/dolar son dokuz ayın en düşük seviyesine kadar geriledi.

Euro, dolar karşısında 1,31 ile Ocak ayından beri en düşük seviyeyi gördü.

Dolar ise rekor kırarak 1,90’ı aştı.

Ayrıca , Amerika Merkez Bankası’nın dolar basmayıp kısa vadeli senetlerle uzun vadeli senetleri değiştirerek faiz maliyetlerini uzun vadede düşürme girişimi dolar talebinin artmasında etkisi olmuştur.

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in İspanya’nın uzun vadedeki kredi notunu AA’dan AA-‘ye , İtalya’nın kredi notunu ise AA-‘den A’ya düşürmesi ve Fitch’in Belçika’nın kredi notunu hükümetin yüksek borçları nedeniyle düşürebileceğinin sinyallerini vermesi, diğer bir kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s ise dokuz Portekizli bankanın kredi notunu düşürmesi Avro bölgesindeki yangının devam edeceğinin göstergesi.

AB ülkelerinde bunlar yaşanırken Türkiye’nin kredi notu BB+ ‘dan  BBB- ‘ye yükseldi. Yani yatırım yapılabilir seviyeye geldi.

TL cinsinden borçlar için geçerli olan not artırımı olduğu için yeterli görülmese bile İMKB bir sonraki adımın Döviz cinsinden not artırımı olacağı beklentisinden dolayı yükselişle tepki verdi.

Döviz cinsinden kredi notunun artmamış olması yatırımcılara kur riski var mesajı vermektedir.

Fakat  TCMB ise kur riski yok her şey kontrolümüzde diyerek gerektiğinde döviz satım ihalesi açarak doları frenliyor.

Küresel krize ilişkin kaygılar arttıkça Altın’a talebin arttığı görülüyor.

Küresel ekonomideki durgunluk ihtimalinin çoğalması Altın’ın cazibesini kısmen de olsa azalttı.

Şimdi gözler Almanya Başbakan’ı olan Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’inde.

Berlin’de bir araya gelen ikilinin ekonomi üzerine politika ve önlemleri Yunanistan ve diğer Avro bölgesi ülkelere ne derece faydası olacağını hep birlikte göreceğiz.