M.Selahattin Ensari

Avrupa hem ekonomik hem de siyasi açıdan kötüye giderken bizim bu durumdan etkilenmememiz mümkün değil. Zira ekonomik faaliyetlerimizin büyük bir kısmı AB Ülkeleriyle. 

Almanya’dan sonra en fazla ticaret yaptığımız ülke İtalya ile ilk dokuz ayda  6,1 milyar dolar ihracat rakamına karşılık  ithalatımız 10,2 milyar dolar.  Diğer ülkelerle de benzer oranları görebiliyoruz. İthalatımız ihracatımızın önüne geçerek yüksek cari açıklarımızın ortaya çıkmasına neden oluyor. 

2011 yılında %8 büyüme ile rekor kıran Türkiye ‘de para ve sermaye piyasalarında sert dalgalanmalar yaşandı. 

Altın %38 oranında kazandırırken Dolar%23, Euro %19 ile yatırımcısının yüzünü güldürdü. 

En fazla kaybettiren ise %21 ile İMKB-100 oldu. 

2012 tahminleri ise;

Dünya ekonomisindeki büyümenin yavaşlayacağı ve birçok  AB ülkelerinde negatif büyümelerin görüleceğini ülkemizde ise %4 büyüme rakamlarının yakalanacağı şeklinde,

Avrupa’nın zor durumda olması ve ekonomik yavaşlama  Altın’ın değer kazandırmaya devam edeceğini Dolar’ın 1,75 - 1,90 aralığında dalgalanacağını, Euro bölgesi kaynaklı sorunlar kısa vadede çözülemeyeceği için Euro 2012 de de cazip bir yatırım aracı olarak görülmemektedir. 

Borsa da ise son günlerde görülen pozitif ivme kalıcı bir yükselişi işaret etmemekle birlikte satış fırsatı olarak değerlendirmek gerektiği inancındayım.

Hala o kadar çok belirsizlik var ki…

Bu aşamada en azından ilk 3 ay Nakit te kalmak  daha sonra gelişmeler  takip edilerek  Altın ve daha uzun vade de borsa yatırımı için hisselerin izlenmesi  gerekir. 

Sağlıklı ve huzur dolu bir yıl dileğiyle…