Onur Ustaoğlu

Ben Hayatta her şeyi sora sora öğrendim ve soru sormaktan hiç korkmadım. Bir önceki yazımda da herkese bir şey sormaya çalıştım aslında. Bana kızanlar oldu, yanlış anlayanlar oldu. Bunlar olabilir doğaldır ve olmalıdır da. Aslında tamda beklediğim sonuçları aldım ve o yazıda amacıma ulaştım.

Dedim ya ben soru sormaktan korkmam ama saygısızlıkta yapmam ancak bazı şeylerden şikâyetçiyim.

Örneğin Bolu’daki 5 bin engelli için hiçbir şey yapmayanlardan, bu konuları gazetelerde ve köşelerinde dile getirmeyen yazarçizer haberci arkadaşlardan, konuları yazan ama başka taraflara çeken sahte insanlardan, yalanlardan dolanlardan ve tartışmayı bilmeyenlerden Şikâyetçiyim HAKİM BEY…

Şimdi gelin arkadaşlar sizinle kısa bir hesap yapalım Bolu’da yaklaşık 5 bin engelli olduğu söyleniyor. Bu arkadaşlarımızın birde aileleri var e onlar etkilenmiyor mu sanıyorsunuz? Tabi ki etkileniyor ve o zaman sayı kaça çıkıyor haberiniz var mı? 25.000 insan engellilerin sorunlarını yaşıyor sadece.Bolu’da ve bu hiçbir yerel yayın organında yazılmıyor bu insanların sorunları dile getirilmiyor.  

Bir tek ben yazıyorum birde bizim Facebook ta Bolu’da engel tanımayanlar isimli grupta arkadaşlarımla bu insanların sorunlarını dile getirmeye çalışıyoruz.  İtiraf edeyim orada bile insanlar sorunların tartışmaktan ve dile getirmekten korkuyorlar, çekiniyorlar. Bazen de büyüklerimizden uyarı alıyoruz; “çocuklar ileri gittiniz yavaş olun” diye.

Yani arkadaşlar biz tartışmıyoruz. Başka konular gibi gazetelerimizde çeşitli platformlarda konuşmuyoruz. Ondan sonrada yakınıyoruz. Dikkat çekmesi için dolaylı yoldan “Beyler siz neden bahsediyorsunuz? Bakın bunlarda var, bunları da yazın.” dediğimde suçlu oluyorum.

Peki, gelin her yerel gazete en azından haftada bir sayfasını bu insanlar için hazırlasın. Bu insanlar Nerde yaşıyor? Eğitim durumları nedir? Bolu’da bunlar için neler yapıldığını yazalım ve yapılmayanları da yetkililere gösterelim uyaralım.

Beni bu konularda niye yalnız bırakıyorsunuz niye hep kral çıplak diyen ben oluyorum.

Bunu demekten de çekinmem gerçi ama hep beraber dersek daha iyi olmaz mı?

Tabi kimseyi kırmadan saygı ve sevgiyle dersek işler daha rahat çözülür…

Şimdi söyleyin beni anladınız mı?