Onur Ustaoğlu

Geçtiğimiz haftanın gündemine ÖSYM’nin yaptığı YGS de şifre tartışmaları damgasını vurdu. Görsel basında ve yazılı basında yapılan yayınlar sayesinde herkes bir haftada kriptoloji yani şifre çözme uzmanı oldu. Bilemiyorum bu şifre iddiaları doğru mu?  Ancak dün akşam Haber Türk televizyonunda izlediğim bir haber beni çok sinirlendirdi.

Bu habere göre sınava giren görme engelli bir arkadaşımıza duyma engelli bir okutman yani yardımcı hoca verilmiş. Bu yardımcı hocanın görevi sınava giren görme engelli arkadaşımıza soruları düzgün bir şekilde okuyup verilen cevapları cevap anahtarına geçirmek. Peki, duyma sorunu olan bir kişi bu görevi yapabilir mi? Aslında yapar siz güvenlik nedeniyle bu kişinin işitme cihazını almazsanız bu kişi bu işi yapar.

Düşünebiliyor musunuz arkadaşlar, ne kadar saçma bir durum?  Sınava bir yıl boyunca hazırlanmışsınız, ÖSYM’ye müracaat ederken benim görme sorunum var soruları okumakta ve cevapları işaretlemekte güçlük çekebilirim demişsiniz. Bunun üzerine ÖSYM bile  size böyle yapıyorsa artık ben ne desem boş. Biz bu olaydan sonra neyi, niye tartışıyoruz? Yok, cevaplar şifreliymiş; yok, şifre mod medyanmış bana ne anlatıyorsunuz?

Arkadaş benim görme sorunum var ya bana adam gibi kabartmalı kitapçık basın ya da bana gerçekten yardımcı olacak kişiler verin. Bunları yapamıyorsanız da bana kişiye özel bilmem kaç milyon tane kitapçık bastım demeyin çünkü bunu derseniz bizim gibi özel insanların sorunlarıyla dalga geçiyorsunuz demektir.   

Mail adresim: [email protected]