Özcan Özdemir

Ligin boyu kısaldıkça tehlikeli bölgenin ateşini iyiden iyiye hissetmeye devam ediyoruz. Takımınkazanamama alışkanlığı devam ediyor. Futbolcular üzerindeki baskı ve stres her maçta daha fazla gözle görülür şekilde artmaya devam ediyor. Bu takım kendi saha ve seyircisi önünde maç kazamaz ise sezon sonunda büyük felaket kaçınılmaz olur.

Mersin maçından en azından bir puanı almamız gerekirdi diye düşünüyorum. Bu ligde alınacak her puan altın değerinde olduğu gerçeğini de unutmayalım. Hakem hatalarının üst düzeyde olduğu ve takdir haklarını sürekli rakibimiz lehine verdiği bir maçtan alınacak sonuç ortadadır.

Her şeye rağmen takım olarak Boluspor takımı Mersin takımından iyi futbol oynadı mı? İyi mücadele etti mi? Diye de Engin hoca’ya sormak gerekir. Mağlup olduğumuz zaman suçu sadece hakemde değil biraz da kendimizde aramanın daha doğru olduğunda unutmayalım.

Kısıtlı ve dar kadro yapısı ve oyundan çıkan oyuncunun yerine oyuna dâhil olan oyuncun maça damgasını vurup sonucu değiştiremiyorsa bu takım nasıl maç kazanacak diye düşünüyorum. Alt sıralarda kümede kalma mücadelesi veren takımların ligde tutunma adına verdikleri kora kor mücadeleler kıran kırana devam ederken takım bu takımların verdikleri bu iştahlı ve istekli oyun ve mücadeleyi biz neden göremiyoruz. Boluspor takımının bu takımlardan ne eksiğimiz var diye de sormak istiyorum? Ben şahsen fazlamız olduğunu düşünüyorum.

Bu kadar olumsuzluğa rağmen iyi niyetli düşüncemi korumaya devam ediyor ve bu takımın ligde kalacağı umudunu sürekli taşıyorum. Her hafta yeni bir başlangıç her maç yeni umuttur. Buradan yola çıkarak oynanmamış 8 maç ve alınacak 24 puandan alabileceğimiz kadarını alarak tehlikeli bölgenin dışında kendimize mutlak suretle yer bulmamız gerekir.

Bu takım bu günlere nasıl ve neden geldi? Sorusunu da soracağımız günlerde mutlaka gelecektir. Şimdi hesaplaşma değil, birlik beraberlik günüdür. Bu takımı nasıl bu ligde nasıl bırakırız diyerek camianın ileri gelenleri ve tüm eski başkan ve yöneticilerin taşın altına elini koyarak bu camiayı ayağa kaldırmasını dört gözle bekliyorum.

İYİ HAFTALAR….