Tahsin Akduman

            Seçimlere altı gün kaldı. Bundan sonraki yazımız ancak seçimden sonra yayınlanacak. Onun için seçimler ile ilgili genel bir değerlendirme yapmak istiyorum.

            Partiler çeşitli vaatler sunarak seçim propagandalarını yapsalar da geniş seçmen kitlelerinde bazı hususların her şeyin önüne geçtiği kanısındayım.

Çünkü Ak Partinin ön üç yıldır Cumhuriyet tarihinde çığır açarak gerçekleştirdiği ve yaptığı icraatların öne çıktığını ve seçmen tarafından tekrar değerlendirileceğini düşünüyorum. Kimse elde ettiklerini tekrar kaybetmek istemiyor. Ülke istikrarının bozulmasını istemiyor. Bazı rahatsızlıklar olsa da seçmen elde edilen kazanımların kaybedilmesine sebep olmanın nankörlük olacağını düşünüyor.

Bu sefer darbe ürünü anayasanın temelden yeniden yapılması için bir fırsat olabilir. Adamlar 13 senedir niye değiştirmedi diye  Ak Partiye pişkin pişkin soruyorlar bir de!!!. Bu partiye 2007 lerde bile kapatma davası açılabildi. 2007 den sonra Ak Parti ancak asıl icraatlarını yapabilmiştir. 2007 den sonra Cumhurbaşkanı seçilmiş ve yapılan referandumla artık Türkiye eskisi gibi hiçbir zaman olmayacağı konuma girmiştir. O tarihte alınan halkoyu vizesi ile Cumhurbaşkanını 2014 tarihinde % 52 oy ile halk seçmiştir. Türkiye eski vesayet özlemcilerinden hala kurtulmuş değil. Utanmadan hala bazıları ilk turda seçilen bir Cumhurbaşkanı için hala sonu Menderes gibi olacak asılacak diyebiliyorlar.

Bugüne kadar gelen hiçbir iktidar sahibi ana meselelerde ve bayındırlık faaliyetlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın Milletimize yaptığı icraatları ve kazanımları gerçekleştiremedi. Adeta Türkiye Cumhuriyeti yeniden dizayn edilme yoluna girdi. Tüm milleti tek bir kardeş olduğunun bilincine ancak erebildi.

Önümüzde yeni anayasa yapılması var. Çözüm sürecinin bitirilmesi var. Sonucunda Türkiye’nin bir dünya devleti projesinin gerçekleşmesi var. Bunun önünü kesmek için muhalefet partileri ve paralel medya dediğimiz organlar, yıllarca milleti sömürmüş beyaz Türkler, Dünya Bankası, İMF, ABD, AB  vs güçleri tekrar Türk insanını ekonomik ve siyasi olarak vesayet düzenine tutsak etmek isteyen mihraklar var. Hazır olda bekliyorlar. Neymiş koalisyon bekliyorlarmış. Koalisyonlardan geçmişte ne fayda geldiyse?.. Medyayı, basını, gazeteleri kamuoyunu takip ediyorum. Bazı çevreler acınacak haldeler. Ak Parti haricinde hiçbir parti daha Türkiye Partisi bile olamadılar. Türkiye’nin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi ile beraber tüm bölgelerindeki milleti kucaklayacak bir söylem bile geliştiremediler. Türkiye’nin her ilinde Ak parti var. Doğuda MHP, CHP yok. Marksistleri yanına almasa Batıda HDP yok. Böyle bir particilik olabilir mi ? Partiler her bölgedeki halkın isteklerini gözeterek politika geliştirmezlerse seçmen de onları dışlıyor. Muhalefet önce Türkiye partileri olmalıdır. Önce bunu sorgulamalılar diye düşünüyorum.

Doğan medyası, Paralel medya, bazı CHP liler ve Marksistler ve destekçisi medyaların doğuda ve batıda yıllardır karşı çıktıkları PKK-terör maşası HDP yi destekliyor.  Sebep de neymiş efendim; HDP baraja takılırsa AK Parti doğudaki milletvekillerini alır ve Anayasayı değiştirirse diye korkuyorlarmış.  Yahu siz niye başkasına destek verirsiniz. Kendinizi bu millete güzelce anlatın. Milletin inanç ve ruh karakterine sahip çıkın. Oyu kendinize niye istemezsiniz.

Neymiş efendim; HDP barajı geçemezse kaos olurmuş. Niye olsun. Geçmişte DYP, MHP, CHP baraja takıldı memleket mi yıkıldı. HDP barajı geçemezse bundan ders çıkarır, bir dahaki seçimlere hazırlanır. Doğuda silahı ve korkutmayı arkasına alarak ayrı, batıda insancıl şirin gözükerek ve demokrat kesilerek ayrı ikiyüzlü siyaset yapmaz,  halkı kandırmaz. Yeni seçimlerde daha samimi bir politika izleyerek bizi de inandırarak sade Kürtlerin değil Tüm Türkiye’nin partisi olur. Bir dahaki seçimlerde Parlamentoya girer. HDP Meclise giremezse o bölgenin temsilcisi nasılsa diğer partilerden girecektir.

Benim en fazla şaşırdığım,  paralel tabir edilen medyanın HDP nin destekçisi görüntü vermesidir. Hadi önceki seçimlerde CHP yi desteklediler. Ama bu sefer kesmedi herhalde biraz daha ileri gidiyorlar.  Sadece CHP nin desteklenmesinin doğuda AK partinin önünü kesmeyecek diye düşünüyorlar sanırım. Kimlerin ne hallere düştüğünü gördükçe üzülmemek elde değil. Ben hala en alttaki saf destekçilerin aymamasına hayret ediyorum. 1980 lerde hanımlarının pardesü ve başörtüden sadece gözlerinin göründüğü bu inançlı gurup, 28 Şubatlı yıllarda açıldı saçıldı. Daha sonra iyice küresel oldu. Tabi bu arada fikirler de gelişti tamamen İslam dışı dış güçlerin oyuncağı olan, kendi ülkesine ihanet eden intibaı veren bir hal aldı maalesef. Şu andaki görüntü maalesef inançlarımıza her zaman ters durmuş dış ve iç ezeli düşmanlarla birlikte hareket ettikleridir.

MİT tırlarının durdurulması hala konuşuluyor. Bir gazete Tır larda silah varmış diye fotoğrafları ile ifşa ediyor. Bu Tır ların durdurulması memlekete nasıl ihanet ve casusluk ise bu da aynısıdır. Ya kardeşim ben oyum ile seçtiğim ve güvendiğim hükümetin MİT inin tırını durdurup ararsan sana casus derim, Vatana ihanet etti derim. Bunun başka izahı yoktur. Hükümet isterse yurt dışına ajan gönderir, isterse silah gönderir, isterse dışarıda adam kaçırır. Bu benim güvenip oy verdiğim hükümetimin işidir. Benim her şeyi bilmeme gerek yoktur. Sen bunları ifşa edersen vatana ihanet edersin, casusluk edersin. Sanki CIA veya Mosad dışarıda operasyon yapmıyor mu?  Bunu kendi medyası hiç ifşa ediyor mu? Buna hiçbir devlet müsaade etmez.

Gençler geçmiş yılları hatırlamayabilir. Ama bizler hatırlıyoruz. Eskileri yaşadık. Şimdi birisinin çıkıp “yaşanabilir bir Türkiye” vaadinin geçmişte ne manaya geldiğini biliyoruz. Ne olursa olsun bu işin vebalini düşünmek zorundayız. İleride gelecek sıkıntıları omuzlayacak AK Partiyi yalnız bırakamayız.

Sonuç olarak Milletimizin sağ duyu ile hareket edeceğini ve Ak Partinin % 45 üzerinde bir oy alacağını düşünüyorum. CHP en fazla %25, MHP en fazla % 15 ve HDP nin de en fazla % 9 oy alacağını düşünüyorum.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız