Tahsin Akduman

Tarihimizde çok önemli bir yer tutacak olan bir darbe girişiminin ve milletimizin bu darbeye karşı şanlı direnişinin yaşandığı günlerden geçiyoruz.

15 Temmuz gecesinden bugüne yaşadıklarımız ve şahit olduklarımız hadisenin büyüklüğü ve olanca vahametini tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.

TV lerde olayın detayı anlatıldıkça hain FETÖ örgütünün darbeden önce ve darbe sırasında nasıl çalıştığı nasıl acımasızca, nankörce, şerefsizce, ahlaksızca milletimize ihanet içinde hareket ettiği tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır.

Her şeyi uzun süredir planlamışlar ordu içinde yaklaşık 10 bin kişiyi belli saatte darbe yapmak için organize etmişler. Bu organizasyon hiç basit bir olay değildir. Hatta üst akıl olan Pensilvanya bu işi 50 yıla yakındır planlamak ile uğraşmış. ABD de ve dünyanın diğer mahfillerinde Siyonizme yarayacak şekilde ve buralarda organize olarak işlerin yürütüldüğüne artık şüphe kalmamıştır. Takiyye, yalan, iftira etmede mahir olan bu guruplar bu güne kadar Milletimizi ve Dünyayı kandırarak bu günlere kadar geldiler. En sonunda ortamın olgunlaştığına inanıp Tür Devleti ve Milletine darbeye teşebbüs ettiler.

Algı operasyonu yapanlar hala piyasadalar. Bu geçen sürece senaryo dediler. Hala Türkiye’de ve dış dünyada olaylara hükümetin bir senaryosu diyenler var. Bunlar bizi aptal sanıyorlar. Mehmetçiğe kötü davranıldığı, başlarının “İşid”ciler gibi kesildiğini iddia edenlerin eski fotoğrafları kullandığı anlaşıldı. Bu senaryo, sadece TRT mi kapatılır, bu darbeciler acemi dediler.  Geçen günlerde tüm TV lere operasyon yapıldığı çeşitli sebeplerle darbecilerin başarısız oldukları özellikle halkımızın yolları engellemeleri ile kapatma emellerine ulaşamadıkları anlaşıldı.

O gece saat 22.00 sıralarında bilgisayarda Facebook ile uğraşıyordum. Feys yavaşladı ne oluyor diye bakınırken açık olan özel TV kanalında Başbakanımızın telefonla “Bir kalkışma olduğu anlaşılıyor.” dediğini duydum. İnterneti, TV leri karıştırdım. TRT normal yayınını sürdürüyor. Özel kanalların bazıları darbe olduğunu söylüyorlar. Telefonuma gelen SMS de ve  Ankara B. Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Başbakanımız Binali Yıldırım herkesi sokağa çıkmaya Parti önlerine Resmi Kurum önlerine davet ediyordu. Hanımla hemen hazırlanıp yola çıktık. TRT hala normal yayın yapıyordu. Araba ile merkeze giderken bazıları bankamatiklere ve fırınlara kuyruk yapmışlar, ne acıdır ki darbeye hazırlık yapıyorlardı. Merkeze vardığımızda biraz sonra Ak Parti önü, Belediye Meydanı kalabalıktan ana baba günü idi.

Maalesef bu darbe olayında bazı kesimler o gece sabaha kadar bekledi, evde darbeye stok hazırlığı yaptı. Hatta bazıları bir gün sonra ancak darbeye net tavır koyabildiler. Hala da niyetlerini saklayanlar olabilir. Dış dünyada ise oradaki algı merkezlerinin yönlendirmesi ile olduğu anlaşılan olaya hala hükümetin senaryosu gözü ile bakanlar var. Her zaman uyanık olmalıyız. Bundan sonra darbe olmaz derken başımıza neler geldi.

İlk saatlerdeki korkum Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan haber alınamamasından idi. Ancak daha sonra cep telefonundan Cumhurbaşkanımızın herkesi darbeye karşı çıkmaya çağırması ile durum değişti ve darbecilerin sonunu hazırladı. Bazıları hala bu olayı küçük görüyor; ” Genelkurmay Başkanı darbecilerin bildirisini imzalamadı. Onun için başarılı olamadılar.” derler. Ben aynı fikirde değilim. Darbeciler eskiden plan yaparak bayağı mesafe almışlar oldukça geniş bir alanda daha da çok kan dökerek bu darbeyi gerçekleştirebilirlerdi. Polis yalnız başına darbecilerle çok geç baş edebilir ve zayiat da çok fazla olurdu. Ancak Darbeciler Polisin yanında kendilerine halk kitleleri de karşı çıkınca ne yapacaklarını şaşırdılar. Silah da kullansalar milletimiz üzerlerine yürüyerek darbecileri teslim aldı. Kamu binalarında, havaalanlarında, yollarda, meydanlarda, askeri birlik önlerinde, köprülerde halk darbecilere kesin sonucu belirleyen güç olmuştur.

Bizi mutlu eden askerin içinden FETÖ yönlendirmesi ile bir gurubun planladığı bu kanlı darbenin milletimiz tarafından  % 90 oranın üzerinde reddedildiğidir. Nitekim son yapılan Taksim mitingi ile de bu teyit edilmiştir.

Gerçekleşen bu darbe ile ilgili detaylar aydınlandıkça olaylar tüm çıplaklığı ile ortaya çıkıyor. Daha da çıkacak.  Milletimizin nasıl büyük bir tehlikeyi atlattığını daha iyi anlıyoruz.

Bu FETÖ örgütü yıllardır bu milleti, gençliğini, maddi kaynaklarını, manevi dinamiklerini, nesillerini iliklerine kadar sömürmüştür. Bizi kimse kandıramaz, ancak Allah deyip kandırabilirler. Bu FETÖ denilen örgüt de en zayıf noktamızdan milletimizi Allah ile kandırarak bu hale gelmiştir.  Bu FETÖ örgütünün vatana ihanet ettiğini 17-25 Aralık ta anlamadınız, Adana TIR olaylarında da anlamadınız. 15 Temmuzda bu kadar itirafa rağmen hala aymıyorsanız siz ahmaksınız veya efsunlanmışsınız. Artık size bir şey demiyoruz her zaman rahatlıkla söylediğiniz yalanlarınızla baş başa bırakıyoruz. Olaylar bu kadar açık bir şekilde cereyan ederken hala uykudan uyanmayanlara ve darbecilere de lanet ediyoruz.

Bu olaylarda hayatını kaybeden şehitlerimize Cenab-ı Allahtan rahmet dilerken, şükranlarımızı sunuyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız