
05304670437
Tahsin Ötgüç
İnsanlar dünyaya gelirken yaşama hakkına sahip ve bağlı oldukları dinin vecibelerini hür iradeleriyle ifa etme kudretindedirler. Bu güç ve imkân kendilerine Yaratan tarafından verilmiştir. Hiçbir bir güç ve otorite, insana doğuştan verilen haklara müdahale edemez. Zira bu haklar dokunulmazdır. Yaşama hakkı, din ve vicdan hakkı, eğitim ve öğretim, mal ve mülk hakkı, camiler ve mescitler, havralar, kiliseler bu cümledendir. Dünyanın hiçbir yerinde insanlara mamedlerine gitme yasağı konmamıştır, konamaz da. İnsanlığın olduğu yerde bunlar olamaz. Ne yazıktır ki, dünya kamuoyunun gözleri önünde insanlığını yitirmiş israil askeri tarafından Mescidi Aksa ya giden Müslümanlara eziyet ediliyor. Bu varlıklar, kadın erkek, yaşlı, genç ayırt etmeksizin insanlara darp ediyorlar. Akıllarına gelen her türlü gayri insani muameleyi reva görüyorlar. Bunlarda ne korku var, ne de utanma ve sıkılma var. ABD nin çıkardığı insan hakları evrensel beyannamesi kimler için geçerlidir. Bu beyanname insanların haklarına saygı için ise, İsrail devletinde yaşayanlar bundan muaf mı dır?.
Her gün televizyon ekranlarında Filistin halkına yapılan zulmü bizlerin gördüğü gibi, tüm dünya izlemektedir. Nerede insan hakları savunucuları, filistindeki masum ve mağdur Müslümanlara yapılan işkence ve katliamlar, insan hakları konusuna girmiyor mu?. Yoksa zulme uğrayanlar Müslüman oldukları için mi?, galeye alınmıyor. Eğer böyleyse, öyle gibi gözüküyor. O zaman denilebilir ki, Cahiliye Arap devri geriye mi geliyor. Çünkü o zamanda durum aynıydı. İnsan hakları ayaklar altında, haklı hakkını alamaz, haklı hakkını alacak bir merci bulamazdı. İşte şimdide Filistin halkı hakkını alacak bir merci arıyor ama bulamıyor. Dünya bu zulmü sadece seyrediyor. Genelde gayri Müslimler söz konusu Müslümanlar olunca hep birlikte sessiz kalıyorlar. Durum tersi olunca, hep beraber hareket ediyorlar. Peki, İslam âlemine ne oluyor. Bunlar Filistin deki insanlık dışı olayları görmüyorlar mı?. Görüyorlar da suskun mu kalıyorlar. Böyle yapıyorlarsa ki, bu günkü manzara bunu ispatlıyor. İşte bu durum çok vahimdir. Allah bunun hesabını mutlaka soracaktır. Türki yenin, dünyanın her tarafında mağdur ve mazlumlara yaptığı yardımları ve özellikle filistindeki meydana gelen olaylara gösterdiği tepkileri görmüyorlar mı?.
Korkunun ecele faydası yoktur. Ehli küfür birlikte hareket etmekte ve güç birliği sağlamaktadır. Hiç vakit kaybetmeden İslam ülkelerinin birlik olup dünyada ve özellikle İslam ülkelerinde meydana gelen insanlık dışı olaylara müdahale etmeleri zaruri hale gelmiştir. Gidişatın iyi olmadığı gözler önündedir. Bu gün mescidi aksa, yarın Kâbe, diğer gün de Mescidi Nebi olabilir. Müslümanların ilk kıblesi mescidi aksaya postallarıyla girenler şimdiden önlemler alınmazsa diğer mescitlere de girerler. Çünkü İsrail yönetici ve askerlerinin insanlık duyguları kaybolmuş ve değişik varlık haline girmişler. Bunların kendi dinleri olan Yahudiliğe de saygıları kalmamıştır. İslam ülkeleri İsrail ile ilişkilerini gözden geçirmeleri ve yapılan zulme sessiz kalmamaları İslami açıdan büyük önem arz etmektedir. Zulme sessiz kalmak, imanın zayıf olduğunu gösterir. Bundan kurtulmanın yolu, gerçeklere sarılarak yeniden kıyama kalkmaktır. İsrail askerlerinin mescidi aksaya postallarıyla girmeleri ve halka zulmetmeleri tüm İslam ülkeleri tarafından tel’in edilmesi gerekmektedir. Filistindeki Müslümanlara yapılan zulüm ve askerlerin postallarıyla mescidi aksaya girmeleri normal hal miş gibi olağan hale gelebilir. Bu durum çok büyük tehlike arz eder.
Sözün özü İslam ümmetinin, filistindeki mağdur ve mazlum halkın durumunu görmesi ve çare araması gerekir. Bu insani ve İslami bir görevdir. Allahın kuranı kerimde şu fermanına kulak vermek önemlidir. “Hep birden Allahın ipine (kurana) sımsıkı sarılın, ayrılıp dağılmayın.” Ali İmran, 103. Bu gün birlik olma günüdür. Ehli küfür her geçen gün yeni birlik içersinde Müslümanların huzurunu bozacak eylemler ortaya koymaktadır. Cuma günü Yeni Zelanda da 2 camiye yapılan saldırı, bunun canlı örneğidir. Müslüman’ın müslümandan başka dostu yoktur. Müslümanların huzur ve güveni, ancak kendi aralarında birliği sağlamakla mümkündür.
Tahsin ÖTGÜÇ- Emekli müftü
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.11.2022
29.09.2022
12.09.2022
1.08.2022
25.07.2022
6.07.2022
27.06.2022
13.06.2022
7.06.2022
9.05.2022