Ahmet TÜRKAN

Muhterem Laikler bu haftaki Cuma hutbemizi siz değerli Laik, seküler, İslami hassasiyetlere bigane, vurdumduymaz kör ayvaz kardeşlerimiz için ayırdık.

Biliyoruz bu işler sizi hiç ilgilendirmez. Ama her hafta Müslüman kardeşlerimizin kafasına vura vura İslami değerleri anlatmaya çalışıyoruz. Yeter artık.

Bu hafta size biraz bir şeyler anlatalım istedik. İşin garibi Müslümanların hutbelerini üzerinize alınıp canınızı ve hatta bizim canımızı sıkıyorsunuz.

Alınmayın ya, alınmayın. Size bir lafımız yoktu ki…

Ama durun siz; bu hafta size sesleniyoruz.

Laiklik kılıfı altında her tülü naneyi yiyorsunuz.

Namaz var mı? Yok… laiksiniz,

Oruç var mı? … Yok … laiksiniz.

İslam ülkesinde yaşayıp İslam’ın tüm değerlerine saldırıyorsunuz, kendi üzerinize bir şey almıyorsunuz. İslam’ın emirlerine de dayatma diye karşı çıkıyorsunuz.

Size bir şey dayatan yok.

Siz muafsınız. Ölünceye kadar serbestsiniz. Rahatınıza bakın. Kafanızı yormayın.

Size, içki, kumar, fuhuş, hırsızlık, yalan dolan serbest. Kanunlar da zaten sizden yana.

Heykellerinizi keyifle oraya buraya dikin.

Sonra karşısına geçip dert yanın.

Uğur Mumcu'nun “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi takılır" sözleri tam size uygun. Adam bilerek söylemiş.

Ne zaman sıkışsanız Laiklik teraneleri uyduruyorsunuz.

Bu dünya geçici muhterem laikler. Yanlış anlamayın muhterem sözünü hutbenin gereği kullanmak zorunda kalıyorum. Mecburen yani.

Muhterem dedim diye yine laiklik kırmızı çizgimiz falan demeyin.

Devam edelim.

Yani siz de öleceksiniz ve hesap vereceksiniz.

Sizin ışıklarınız hazır. Işıklar içinde uyursunuz. Rahat bırakırlarsa tabiii…

Öncesinde size kısa bir hikâye aktarayım. Sonrasına bakarız.

Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler. Oğlu hocaya gitmiş ve
"babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır?" diye sormuş. Hocada sormuş
"namaz kılar mıydı?"
"hayır! ama cuma günü öldü".
"Kumarı içkisi var mıydı?"
"Vardı ama cuma günü öldü"
"Yalan söyler miydi?"
"Evet ama cuma günü öldü"
"Hovardalığı var mıydı?"
"Evet ama cuma günü öldü"
Hoca sonunda sinirlenmiş ve
"cuma günü ellemezler ama cumartesi için bir şey diyemem"

Şimdi camiden yolu geçmeyen, din ve Müslüman düşmanı adamın veya kadının ölünce ısrarla cenazesini camiden kaldırma merakı var. Geçin bunları. Diriyken gelmediğiniz camiye ölünce neden geliyorsunuz ki?

Hani camiden de kaldırıldı belki öbür tarafta bir şeyler olur ümidi ile. Öncesinde neredeydin? Demezler mi adama.

Bir de Atatürk’e benzeyen birileri var. Özellikle İzmir’de laikleri söğüşleyip duruyor. Adama sarılıyorlar, atam hoş geldin, paşam bizi kurtar diye. Adamın nefesi kokuyor, resmen dileniyor ama laikler adamdan himmet bekliyor. Yapmayın ya…

Ama size de fazla yüklenmemek gerek. Her seçimde Müslümanlığı kimseye bırakmıyorsunuz. Teravih namazlarını 40 rekât kıldım diyenler bile var. Her ramazan en az 20 iftar ederim diyenler var. Cuma’yı gösteriş olmasın diye perşembeden kıldım diyenleri saymıyoruz. Cuma’yı evde kıldım diyenleri de….

Seçim arifesinde çarşaflı kadınlara CHP rozetleri takıp seçim bitince çarşaf yırtma festivalleri düzenleyenler var.

Sevişirim cenabet gezerim Tayyip sana ne diyenler de var. Sanki dinin sahibi Tayyip.

Şimdi biraz sisi ciddiyete davet ediyorum. Bu kadar muhabbet yeter.

Laiklik olarak ele aldığımız konu İslam Memleketi olan Türkiye’mizin en sancılı konusudur. Siyasetin kirli eli Laikliğe bulanmıştır. Dinsizlerin gizli emelleri laiklikle kamufle edilmiştir. Dindarlara saldırmak isteyenler için bulunmaz fırsatlar laiklik içinde gizlenmiştir. İnandığı halde imanlarının gereğini yaşamak istemeyen, ya da tembellik eden gafillerin elinde laiklik çok büyük bir fırsata dönüşmüştür. İslam’ın ilk tebliğinden bu yana atalarının dininde ısrar eden, nefislerinin oyuncağı haline gelmiş, Nemrutlar, Firavunlar ve şeddatlariçin laiklik bulunmaz fırsat olmuştur. Laiklik kavramının Batı ile ortaya çıkmış olmasının bir önemi yoktur. Kafir ve münafık tayfası için yol birdir. Dün farklı isimler ya da yaklaşımlarvardı, bugün yeni kılıf laikliktir. Dünya imtihanın sırrı kabuk değiştirmiş laiklik tabağında bir zehir olarak sunulmuştur. Namazını kılmayan, orucunu tutmayan, zekatını vermeyen, haram yiyen, yalan söyleyen, işinde hile yapan insanlar, müşterisini aldatan esnaf, zina haram olduğu halde birbirlerinialdatan karı ve kocalar, hırsızlık yapanlar, hesap vermeyeceğini sana gafil Müslümanlar, laik eğitimin dayattığı istikameti olmayan, sapla samanı karıştıran bozuk düzenin eserleridir.

Müslüman olduğu halde laiklik zehrinin içip kafayı bulanlar laik sistemin eseridir.

Herhangi bir problem karşısında Müslümanları suçlayıp kendilerini zerre miskal sorumlu tutmayan laikler gelinen noktadan memnun musunuz?

Memnun değilsiniz.

Onun için Müslümanların Cuma hutbelerine sataşıyorsunuz.

Rahat değilsiniz.

Rahat olmayın zaten.

Vesselam.