İbrahim Karagöz

Çoğumuzda yabancı sempatizanlığı vardır. Yabancı olan her şey bize çok sempatik gelmiştir.

Küçük yaşlarda “yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı” sloganı bile, yabancı hayranlığını azaltmaya muktedir olamamıştır.

Bugünlerde görüyorum ki önünde, sağında, solunda Türk kelimesi geçen her ifade tek tekdeğiştiriliyor.

Baksanıza sayın doktor Mehmet Öz’e, modaya uymuş. Türk kahvesi yerine Yunan kahvesi demeyi tercih ediyor.

Ne varmış bunda diyebilirsiniz. Türk kahvesi, Yunan kahvesi, Uganda kahvesi ne fark eder?

Zaten amacım üzüm yemek değil ki bağcıyı dövmek…

Başbakanımızın milli içecek olarak açıkladığı ayranı da Bulgarlar sahipleniyor. Bulgarlara göre ayran Bulgar milli içeceği.

Yunan milli içkisi Uzo’nun Türklerin “milli içkisi” Rakı’dan alıntı olduğu söyleniyor.

Duymuşsunuzdur günümüzde Yunanlılar Gaziantep’in baklavasını Yunan tatlısı diye Avrupa pazarında satmayı deniyor.

Musakka yemeği, kebaplar, dönerin bile Yunanlılar kendilerine ait olduklarını iddia ediyor.

Sahip olduğumuz bütün değerlere göz göre komşularımız sahip çıkıyor.

Biz Türklere ait olan her şey bir bir elden gidiyor.

Benim korkum yarın Atatürk’ü de Yunanlılara kaptıracağız…

Saygılarımla.