İbrahim Karagöz

Dershane ile ilk tanıştığımda sene 1983. İlkokul beşinci sınıfta, stadyum caddesinde bir ara sokakta yer alan şu an ismini unuttuğum dershaneye gitmeye başlamıştım.

Dershaneye gitmek, pazar günlerimi eziyet haline getiren bir durumdu. Zaman içerisindeyaşantımın bir parçası haline geldi. Ortaokul yıllarında Gürtan dershanesi, lisede Onur dershanesi derken üniversiteyi kazandım.

Sayın Başbakanımızı dershanelerin kapatılması konusunda uzun vade de sonuna kadar destekliyorum. Günümüzde dershaneler,  darphanelerden farksız duruma gelmişti.

Paranız var ise çocuğunuzu dershanede özel sınıfa yerleştirebilirsiniz. Ancak paranız yok,fakat çocuğunuz çok zeki ise o özel sınıfa girmeye hak kazanır. Peki ya diğer çocuklar? Onlar sıradan sınıflarda okumaya devam. Peki bu sınıf ayrımı neden?

En iyi öğretmenler özel sınıflara derse girer. Yeni mezun olmuş, atanamamış öğretmenler isediğer şubelere. En iyi öğretmenler bilgi birikimlerini satarlar. Yeni öğretmenler ise öğretmenlik mesleğinin staj dönemini yapmış olurlar, tecrübe kazanırlar.

Özel sınıflara gösterilen özel ilgi sonucunda en iyi üniversiteleri çoğunlukla o özel sınıfın öğrencileri kazanır. Kazanan öğrenciler yazılı ve görsel basın ile boy boy afişe edilir. Biz kazandırdık… Okulunda ki hocalarının hiç mi katkısı yok?

Peki bu düzeni dershaneleri kapatarak engelleyebilecek misiniz?

Bence HAYIR.

Çocuğunuz okulda ki derslerinde ve ya sınavlarında sizin istediğiniz performansı yakalamayacak olursa özel ders aldıracaksınız!...

Eğitmenler ya sizin evinize gelecek ya da çocuğunuz onların evine gidecek.  

Çok paranız var ise çocuğunuz en iyi öğretmenlerden teke tek ders alırken, çok kısıtlı bir bütçeye sahipseniz üniversite öğrencilerinden birkaç öğrenci bir arada ders aldıracaksınız.

Ödenecek bu özel ders paralarının devlete bir katkısı olacak mı? Özel ders paralarını kayıt altına alabilecek misiniz? Tabii ki hayır.

Bence dershaneleri kapatmak kısa vade de bir çözüm değil.

Olması gereken basit aslında, Milli Eğitim sınav sistemi öncelikle değişmeli. İlk 4 yıl öğrenci asla test çözmemeli. ÖSYM tarafından yapılan çoktan seçmeli üniversite sınavı kaldırılmalı. Her üniversite kendi yetenek sınavını gerçekleştirmeli. Öğrencinin okuyacağı bölüme ilgisi olup olmadığını öncelikle sınanmalı. Okumuş olmak için, boşta kalmamak için tercih yaparakkazanan veya kazandırılan (dershane rehberlik hocası tarafından biz kazandırdık diyebilmek için tercih yaptırılan) sistemin önüne geçmeli.

Sonuç, üniversiteye giriş sistemini değiştirirsek dershanelere kimse gitmeyecektir. Kimse dershaneye gitmeyince DERSHANELER KAPANACAKTIR.

Saygılarımla.