İbrahim Karagöz

Anıtparktan Belediye önüne kadar uzanan, resmi adı ile İzzet Baysal caddesi, öğrencilerin tabiri ile mecburiyet caddesi, Belediye Başkanına göre Şanzelize caddesi.

İsmi ne olursa olsun son zamanlarda ki değişimi hepiniz gözlemliyorsunuzdur umut ederim.

Belli bir saatten sonra karma karışık…

Banklar da oturup çekirdek yiyen ve kabuklarını yere atan insanlar.

Ellerinde küçük balonları satmaya çalışan KÜÇÜK çocuklar.

Mendil satma bahanesi ile dilenen aynı yüzler.

Bir dakika bakar mısınız abi veya abla diyerek size yanaşan ve sözleri ile sizin ona acımanızı sağlamaya çalışan kısaca dilenen insanlar.

Kimin tarafından basıldığı ve kazanılan paraların kim için harcandığı belli olmayan dergileri satmaya çalışan gençler.

Kozmetik ürünleri veya zayıflama ilaçlarını satmak için tezgâh açanlar.

Anket yapma bahanesi ile sizin bilgilerinizi ele geçirmeye çalışan insanlar.

Ellerinde köpekler ile gezen ve bu köpeklerden korkarak sağa sola kaçışan insanlar.

Evcil hayvanların, sahiplerinin umursamaz tavrı içerisinde sokaklara pislemesi ve bu pisliğin üzerine bilmeden basan insanlar.

Bisiklet veya motorsikleti ile yayalar arasında zig zag çizen insanlar.

Seçim arifesini fırsat bilerek sokakları ve kaldırımları işgal eden esnaflar.

O da yetmezmiş gibi bu kadar geniş alanda yürürken birbirine çarpan insanlar…

Bu sadece benim gördüklerim. Birde benim görmediklerim vardır muhakkak.

Tamam, yolda yürürken insanlarının birbirine çarpmasına kimse engel olamaz ama bu dilencilerden ve yakanıza yapışan, sizi taciz eden satıcılardan nasıl kurtulabiliriz?

Kim bu keşmekeşliğin çözüm mercii?

Ne zaman düzelecek bu mecburiyet caddesi?

Saygılarımla.