İbrahim Karagöz

Bir önceki yazımı kaleme alalı tam bir ay oldu. Bu süreç içerisinde koalisyon hükümeti kurulamadı.

Erken seçim olacağı artık net olarak gözüküyor.

Diğer yazımda erken seçimin ülke ekonomisine olan zararının 400 milyondan fazla olduğunu belirtmiştim.

Bugünlerde çeşitli kaynaklar tarafından yapılan araştırmalara göre bu maliyet netleşmeye başladı.

Fazlası var azı yok 350 milyon lira devlet siyasi partilere seçim için kaynak aktaracak…

Bunun dışında partilerin ve adayların kendi adlarına yapacakları seçim çalışmalarını da katarsak 2 milyar lira seçim harcaması olacak. Bu buzdağının görünen ve kabataslak hesaplanabilen yüzü…

Peki ya diğer kayıplar ne olacak?

Örneğin dolar 2,70 ler civarında oynar iken AKP-CHP koalisyonu olmayacak açıklamasından sonra dolar 2,86’nın üzerinde…

Bu iğneden ipliğe tüm ürünlere zam demektir. Enflasyonun artması demektir.

Memur, işçi ve emeklinin alım gücünün azalması demektir.

Ülkenin büyümesinin yavaşlaması demektir.

Cari açık artacak demektir…

Kredi notumuzun dünya genelinde düşmesi demektir.

Kısaca 2016 kemer sıkma ve yeni vergilerin yılı olacak demektir.

Tek bir dileğim var. İnşallah erken seçime gidenler inatçılık yapıp tekrar en son seçimde oy verdikleri partiye tekrar oy vermezler… Düşünsenize partilere aynı oy oranları çıkar ise halimiz nice olur?

***********

Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi “Türkiye’de seçime yönelik bir alternatif ortaya çıkarsa, ekonominin devasa çarkları kendiliğinden dönmeye devam ediyor. Onun için kimse endişe etmesin. Koalisyon hükümeti kurulmazsa, Türkiye seçime giderse, Türkiye ekonomisi bunu çok başarılı bir şekilde yerine getirebilir” demiş.

Evet Sayın Bakanım Türkiye çok güçlü bir ülkedir.

Yıllar boyunca tarımda kendi kendine yetebilen sekiz ülkeden biriyiz diye övündük sonuç ortada…

Yıllar önce huzuru bozan iki çapulcudan bahsettiler sonuç ortada…

Sayın Bakanım, İNŞALLAH bu sefer siz haklı çıkarsınız ve Türkiye ekonomisi fazla zarara uğramadan kaldığı yerden büyümeye devam eder…

Saygılarımla