Muharrem Demirel

“Hocam bir de sen dillendiriversen.” dediler.

Yani elçiye zeval olmaz, ona göre…İlkokulu,ortaokulu,liseyi de Karaçayır sahalarında okuduğumuza göre.yani geldiğimiz yerleri de bildiğimize göre…

Her neyse…

Bolu da bir terslik var, ellerin şehirlerinde futbolcu, hakem, antrenör, kulüp sayısı artıyor, Bolu da ise azalıyor.

Sonra da ” futbolcu yetişmiyor, yok Boluspor bakmıyor, yok hakem, antrenör çıkmıyor.”deniliyor, yani millet topu bir başkasına atıyor.

Nasıl çıksın ki?  Buna şaşmam da…

Amatör takımlardan Boluspor’a futbolcu gelirse ona şaşarım.

Boludan  antrenör, hakem yetişirse ona şaşarım,

Her şeyden önemlisi, Karaçayırdaki saha sayısını beşe çıkaracakken sentetik saha uğruna sahaları dörtten den üçe indiriveren kafalara şaşarım.

Saha yapılmadan önce sorduk ve de yazdık, dediler ki;

“Doğu batı yönünde olan sahalar müsabaka oynamaya elverişli değil.” yani nizami olmuyormuş, Yani güneş faktörü…

Doğru. Günde tek resmi müsabaka yapacaksan ve sahayı bu amaçla kullanacaksan bunu anlarım.

Ancak saat11.00 de başlayıp,17.00 de biten birden çok resmi müsabakayı aynı sahada oynatacaksan ve antrenmanları da saat farkı gözetmeden bu sahalarda yapacaksan bunu anlamam.

Üzgünüm ama biz Bolulular beynimizi zorlamayı pek fazla sevmiyoruz, bol bol konuşmakla eleştirmekle bu işi götürüyoruz. Koltuğa oturduk mu her şeyi bilen insana dönüşüyoruz. İçi dolu olmasa da, mantıklı olmasa da en fazla kim konuşmuşsa, en fazla sesini kim çıkartmışsa, Onun dediği oluyor.

Her neyse, şu anda sentetik saha oynanmaz halde ama oynatılıyor, sakatlıklara davetiye çıkartılıyor.

Aynı anda dört takım sahayı dörde bölmüş, dapdaracık alan da antrenman yapmaya çalışıyor.

Diğer iki saha ne oluyor?

O sahalar sudan çamurdan geçilmiyor. Çünkü sahalar arasındaki kod farkı, dranaj olmasına rağmen su birikmesine neden oluyor maç oynanmıyor, çözümde aranmıyor.

Saha dörtten üçe düştüyse geriye kalan o alanda ne oluyor? Kışın ördekler yüzüyor, yazınsa koyunlar otluyor.

Bu gün okullarda eğitim verilmiyor diyoruz ya, hocalarımızın ellerinde bu boşluk en güzel şekilde doldurulabilir.

Ananın babanın ev de, sistemin çarpıklığından dolayı öğretmenlerimizin okullarda veremediği eğitimi, Karaçayırdaki spor sahalarında antrenör arkadaşlarım verebilir. Buda çocuklarımıza iyi imkanlar sunarak Onları Karaçayır’a çekmekle olur.

İleriye dönük yapılacak en güzel hizmet, mevcut sentetik sahanın kaldırılarak yeni bir proje ile sentetik saha sayısını ikiye çıkartmak olmalıdır. Başka bir yere sentetik saha yapılır mı bilmem ama ulaşımı kolay olan Karaçayır, amatör futbolun kalbidir. Aynı zamanda kulüplerin soyunma odalarının inşaatın da Karaçayır da yapılmaya devam ettiği düşünülecek olursa en mantıklı olanı da budur.

Ayrıca Karaçayır’ı Vanlıda İstanbulluda Rizelide İzmirli de bilmektedir.  İstanbul’un Taksim Meydanı ne ise Bolumuzun Karaçayır’ı da o dur.

Bu sahalar yapılırken de 4+4+4 sisteminin beraberinde getirdiği ders yüklerinin artması göz ardı edilmemelidir.

Yani kış döneminde öğrencinin gece karanlığında antrenman yapacağı düşünülmelidir.

O zaman ışıklandırmalı sahalar gündeme gelmelidir, Yapılabiliyorsa alttan ısıtmalı sistem düşünülmelidir ki; Kış mevsiminde dozerlerle yapılan kar temizlemesinin sonucu sahaların yıpranmasının önüne geçilmelidir.

Gündelik çözümlerle işin kolaycılığına kaçanları da tarih yazar, böyle bir yapılanmanın altına imzasını atan insanları da…