Muharrem Demirel

Ankara nın karlı, yüreklerimizin har lı olduğu o günden bu güne, onaltı sene geçmiş,

Aha ta o zamandan beri evlatların yaralı, gönülleri fırtınalı…

Senden sonra gelmedi;

Merhametle şecaatin,

Sadakatle ihanetin,

Cehaletle nedametin ayrımına varan,

Emperyalizmin her türlüsüne kafa tutan, mangal gibi yürek taşıyan,

“Türkiye mozaiktir”diyen PKK nın siyasi kanadı olan DEP Milletvekili Mehmet Doğan’a,

 “Ne mozaiği ulan, ne federasyonu ulan.”diyerek,öyle her patırtıya papuç bırakmayan ve her türlü bölücülük karşısında dimdik duran bir adam.

Senden sonra gelmedi

Tanrı Dağları kadar Türk,  

Hıra Dağ’ı kadar Müslüman olan.

Başbuğum,

Tuna sessiz akmakta şimdi, Hazarsa durgun, Karadeniz bırakmış çırpınmayı; Yorgun...

Seninle güzeldi;

Türklük ile donatılmış bedenimiz,

Seninle güzeldi;

İslam ile bezenmiş ülkülerimiz.

Başbuğum

Dün“Türk ne kadar Kürt’se, Kürt’te o kadar Türk’tür.” derken ve kardeşlik bağlarımızı kenetlemeye çalışırken,

Hazar’a, Tuna ya hasret, içimiz yanarken,

Kafkaslardan aşmayı,Türklüğe şan katmayı ve Turan ellere Al Bayrağı asmayı düşlerken,

Bugün,

Türk illeri bile Al Bayrağa hasret çekmekte,

Asırlardır beraber yaşadığımız can ile cananlar birbirine düşmekte,

Hey Başbuğum hey!

Geçtik artık Tuna’dan, Sey’den; Kana kana su içtiğimiz Fırat’ımız Dicle’miz bile gidiyor elden,

Mankurt olmuş akıllar, bir şey gelmiyor elden.

Kan kardeşi olduklarımız bile etkileniyor bu acımasız yelden.

Başbuğum,

Sakarya bugün yaşadıklarımızı anlamakta zorlanıyor.

“Ey fettan rüzgâr;

Nasıl esersen, nereden esersen es,

Can ile Canandır;  Göksu, Yeşilırmak ve Fırat,

Candır, Canandır; Çoruh, Aksu, Gediz, Menderes.

Can ile Canandır Seyhan Ceyhan ve Murat,

Candır Canandır; Aras, Dicle,ve Kızılırmak.

Hepimiz aynı yerden doğmuşuz, suladığımız aynı toprak,

Mississippi’ ve Şeria nehirlerinin, sularımızı bulandırmasına inat,

Tek vatan, tek dil, tek bayrak!“Diyecek Şanlı Akıncıları arıyor.

Başbuğum!

Bozkurtlarının Allahu ekber nidaları ile uğurlandığın,

Dedem Korkut, Bilge Kağan, Sultan Alparslan, Hacı Bektaş-ı Veli, Ahmet Yesevi ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından karşılandığın,

Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in yanına vardığın,

Tanrı katından gelen yüce buyruk üzerine ahir âleme otağını açtığın

ve gelişinden dolayı iki âlemde de tören yapıldığı o gün den bu yana eksiktir hala bir yanımız…

Es- selam Ey Başbuğ, Es -Selam Ya Başbuğ, Es -selam Son Başbuğ, Es- selam...

Özlüyoruz seni…