Muharrem Demirel

Hoca;'Emre'nin yerini dolduramadık.' diyor.

Haklı mı?

Haklı!

Yönetim, ‘Devre arasında iyi transferler yaptık, futbolculara güveniyorum.’diyor

Haklı mı?

Haklı!

Boluspor’u gerçekten sevenler ise ‘Ne olacak bu Boluspor’un hali’ diye soruyor.

Onlar da haklı!

‘Ya hoca sen de herkese haklısın diyorsun.’

Oda doğru!

Sizde haklısınız!

Tam Nasrettin Hoca fıkrası gibi değil mi?

***

İnsanlar neyi duymak istiyorlarsa, o doğrultuda yazı yazılsın, konuşulsun istiyorlar.

Ya tersi olursa?

Güceniyorlar, gönül koyuyorlar.

İyi de, kime göre yazacağız?

Taraftara göre mi, mevcut yönetime göre mi, muhalefet edenlere göre mi?

Hangisine?

Hiç birine!

Futbol bilgimiz, görgümüz ne kadarsa; o kadar Boluspor’un lehine…

***

Eskişehirspor maçını seyrettik, temposu yüksekti. Sahada Eskişehirspor’un koşusuna koşu, hırsına hırs, mücadelesine mücadele ile cevap veren bir Boluspor vardı.

O zaman yine Nasrettin Hoca fıkrasından esinlenelim,

Hani hoca hanımına’Hanım bu ciğerse kedi nerede, yok elimdeki kedi ise ciğer nerede? Diye sormuş ya;

Biz de soralım.

'Boluspor; Samsunspor ve daha önceki maçlarda koşar gibi yapan takımsa o Boluspor nerede?

Yok eğer gerçek Boluspor, Eskişehirspor maçındaki gibi koşan mücadele eden takımsa, daha önceki maçlarda yürüyen Boluspor nerede?'

Uydu mu?

Bilmem!

Ama merak ederim KERAMET nerede?

Ya hocamızın külahında, ya da futbolcuların BEYİN SİSTEMİNDE…

***

Eskişehirspor maçı kolay maç değildi.

Çünkü bu maç öncesi başkanın, yönetimin, taraftarın, teknik heyetin SİNİR SİSTEMİ iyiden iyiye gerilmişti.

Takım güçlensin diyerek yapılan transferlere rağmen alınan kötü sonuçlar ve olumsuz oyun camia da hazım sorunu yaratmış ve bundan SİNDİRİM SİSTEMİ de etkilenmişti.

Bunlar ise birbirini tetiklemiş

Yetkililer Bolu Caddelerinde karşılaştıkları insanların, ya da kıymet verdikleri dostların bile iyi niyetle sormuş oldukları ’ Ne olacak bu Boluspor’un hali?' soruları ile karşılaştıkların da tepki koyar hale gelmiş

Ve sinir sistemi ve de sindirim sisteminin rahatsızlığı, yöneticilerin şehirde rahatça DOLAŞIM SİSTEMLERİNİ de olumsuz etkilemişti.

***.

İşte bu olumsuz tablo ile çıktık Eskişehirspor müsabakasına,

Hocamız Sayın Fuat Çapa,

Ya;'Biz her maçta rakibimize göre değil, kendi oyunumuza göre oynayacağız.' düşüncesinden, rakibe göre de oynar bir düşünce tarzına gelmiş,

Yani, rakibi iyi analiz etmiş, İskelet ve oyun sistemini de ona göre belirlemiş,

Becerikli ve çabuk Eskişehirspor forveti karşısında defansımızın önünü kalabalık tutarak, göbekten gelmelerinin önünü kesmiş, defansın arkasına atılacak uzun toplar için de gerekli tedbirler almış.

Ya da futbolcular bazı yerleri bypass etmiş, kafasına göre oynamıştı.

***

Öyle ya da böyle ama tedbir aldığımız ya da alıp da başarılı olamadığımız bir tek yer vardı.

Neresi?

Sağ kanadımız…

Sol bek Bilal Aziz ve önünde oynayan Ofeudu ile rakibimizin o kanadı çok güçlüydü ki.

Bilal Aziz’in devamlı bindirmelerine, Ofeudu’nun kişisel yeteneklerine,

Ne 30. dakika oyunda kalan Fatih’in, ne de geride kalan dakikalarda Fatih'in yerine oyuna giren Furkan’ın çabaları da yetmedi.

Ve gollerde zaten bu kanattan geldi.

***

Her neyse,

Bu maçta alınan bir puan, kaybedilecek 3 puandan,

Alınan beraberlik ise mağlup olmaktan,

Koşan mücadele eden bir Boluspor, yürüyen bir Boluspordan iyidir. Diye düşünüp Polyanna’cılık oynayabiliriz.

Ama şu gerçek;

Oynanan bu mücadeleci oyun, zorlanan SOLUNUM SİSTEMİMİZ için verilen geçici oksijen tedavisi oldu o kadar.

Temennimiz ne?

Tedavinin geçici değil, kalıcı olması…