Muharrem Demirel

Muhterem Müslümanlar!

Bugünkü sohbetimizin konusu, bundan 79 yıl önce 10 Kasım 1938 tarihinde aramızdan ayrılan Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk üzerine olacaktır.

Kardeşlerim!

Müslüman Türk milletinin asırlardır yaşadığı topraklar düşmanlarca kirletildiği ve çiğnendiği zamanda Atatürk ve aziz silah arkadaşları bircihat başlatmışlar ve bu ülkeden düşmanları kovmuşlar ve zaten yıkılmış olan Osmanlı Devletinin yerine de Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuşlardır.

***

Ancak ne yazıktır ki; ömrünü cephelerde geçiren Atatürk bazı çevrelerce kasıtlı olarak din düşmanı gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Ama bu yanlıştır.

Atatürk Dinin hiçbir zaman karşısında olmadı.

‘Bizi yanlış yola sevk edenler, bilirsiniz ki çoğu din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep dini kural sözüyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden kötülükler hep din perdesi arkasındaki dinsizlikten ve kötülükten gelmiştir. Elhamdülillah hepimiz Müslüman’ız. Hepimiz dindarız…’Diyen Atatürk, dinin değil; cehaletin, bidatin, hurafelerin ve din istismarcılarının ve dini siyasete alet edenlerin karşısındaydı.

***

Muhterem Müminler!

Bugün Atatürk ve İslam Dinini karşı karşıya getirmek isteyen yobaz düşünce ile dün o koskoca imparatorluğun çökmesine neden olan yobaz düşünce aynıdır.

Mustafa Kemal Atatürk’e ve kurduğu Cumhuriyete karşı çıkanlar kendilerine şunu sormalıdır.

3 cihana hükmeden ve etki alanları ile birlikte 24 milyon kilometre kareye varan topraklarımız neden 350 bin metre kareye kadar düşmüş ve de gittiği yerlere medeniyet götüren Osmanlı İmparatorluğu neden yıkılmıştır?

Esas kafa yorulması gereken yer burası olmalıdır.

***

’Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur.’ Diyen Mustafa Kemal Atatürk’ü dinsiz gibi göstermek, din adamlarına karşıymış durumuna düşürmek büyük haksızlıktır.

Mustafa Kemal Atatürk, Kur’ anın özüne uygun ve Hz Peygambere zamanındaki gerçek İslam’ın yanındaydı.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (sav) hakkında bahsederken her zaman saygı ve övgü ile bahsetmiş ve O büyük insan için‘O Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinden bugün milyonlarca Müslüman yürüyor. Benim senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O ölümsüzdür.’ Demiştir.

Ve her zaman dini ve gerçek din bilginlerini de övmüştür.

İlk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi Atatürk’ü bu konu da“Atanın huzuruna girdiğimde, beni ayakta karşılardı. Utanır ezilir, büzülür, ‘Paşam beni mahcup ediyorsunuz’ dediğim zaman, ‘ DİN ADAMLARINA SAYGI GÖSTERMEK, MÜSLÜMANLIĞIN İCAPLARINDANDIR.’ BUYURURLARDI. Atatürk şahsi çıkarları için, kutsal dinimizi siyasete alet eden, cahil din adamlarını sevmezdi.”Diyerek anlatıyor.

***

Muhterem Müslümanlar!

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başbakan ve Dış işleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıkladığı mesajında,

‘Bütün dünyanın Müslümanları Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed (sav) ın gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet’in tüm hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.’Demiştir.

Kısacası Atatürk’ün bu mesajında görüyoruz ki din düşmanlığı değil aksine büyük bir din sevgisi vardır.

***

Kıymetli kardeşlerim!

Atatürk hayatı boyunca din aleyhine bir tek söz söylemediği gibi tam tersine dini, gerçek dindarı, hakiki din adamını öven, din eğitiminin önemini belirten ve Müslümanlığından dolayı iftihar ettiğini dile getiren çok sayıda sözleri vardır.

Bugünkü hutbemizi Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün iki sözü ile tamamlayalım.

-Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura aykırı ilerlemeye mani hiçbir şey ifade etmiyor.

-Bizim dinimiz milletimize aşağılık, miskin ve hor görülmeyi tavsiye etmez. Aksine Allah’ da Peygamber de insanların ve milletlerin yücelik ve şereflerini muhafaza etmelerini emreder.

Ruhun şad, mekânın cennet olsun Aziz Atatürk!              

***

Mustafa Kemal Atatürk’ün İslam Dinine bakış açısını anlatan bir yazı yazdık, yarın (10.Kasım. 2017) camilerimizde de Cuma hutbesinde Atatürk ile ilgili bir konu işlenir mi işlenmez mi bilemiyorum.

İşlenirse,  saygı ve mutluluk duyarım.

Ya işlenmez ise?

O zaman Ak Parti teşkilatlarının 10 Kasım’da Anıtkabir’e otobüs kaldırmasına şüphe ile bakarım.

Her neyse, bizim Atatürk ile ilgili bu yazımıza karşı çıkanlar olur mu?

Olur!

Ancak ben bu düşüncelerimi ifade ederken Cumhuriyet bağımlısı tarihçilerden etkilenmedim ama karşı çıkanlardan da…

Yani okurken sizlerde etkilenmeyin. Atatürk dindar mıydı değil miydi? Bence önemsemeyin

Ne yapın?

09.10. 2017 tarihini, yani bugünü yaşarken terazinin bir kefesine,  Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı İslam Âleminin en gelişmiş devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini koyun,

Öbür yanına da İslam Âleminin diğer ülkelerini…