Muharrem Demirel

Sayın İmdat Aslan bir paylaşımda bulunmuş.

Anlam bütünlüğünü bozmadan aldığım satır başları şöyle.

-Burada bulunan mezarların yeni yapılacak cami içerisine alınması konusundaki kişisel görüşüm.

-Şahıs mezarlarının ibadethane olan CAMİ İÇERİSİNE ALINMASI PROJESİ İslam'a uygun bir anlayış değildir.
-Tokad_i Hayrettin külliyatında PALAZOĞLU ailesinin aile büyüklerini yeni yapılacak cami içerisine defnetmeyi düşünceleri İslam dinimizin bu hassasiyetine uymamaktadır.
-Ailenin Müslüman din kardeşi bizlerin İslami anlamda bu konudaki hassasiyetlerine saygı göstereceği umut ediyorum.
-BU KONUDA ÜSLUBUNUZA AZAMİ GAYRET GÖSTEREREK BELIRTECEĞİNİZ GÖRÜŞLERİNİZ DEVLET ERKÂNINA ve AİLEYE YOL GÖSTERECEKTİR.’

***

Yani

İmdat bey bu konu da fikir istemiş.

Ve

Bir vurgu yapmış, ‘…BU KONUDA ÜSLUBUNUZA AZAMİ GAYRET GÖSTEREREK…’

Yani demek istiyor ki;            

 ‘ ÖNCE EDEP!’

***

Proje hakkında çok fazla bilgim yok
Ama
‘…Burada bulunan mezarların yeni yapılacak cami içerisine alınması konusundaki kişisel görüşüm;’ ifadelerini ölçü alarak şunu söyleyebilirim.
Hayreddin-i Tokadi Hazretlerinin de bulunmuş olduğu korulukta bizler için çok kıymet arz eden büyükler vardır.
O büyüklere de son derece saygımız…
***

Hayreddin-i Tokadi Hazretleri ile şereflenen O Koruluktu ki, büyülü bir havası vardı. Girdiğiniz andan itibaren adeta boyut değiştirirdiniz.

Ağacı, havası, suyu bir ayrıydı,

Dokusu bir ayrıydı,

İklimi ayrı…

Bu müthiş bir manevi hava ile orada yürümez, adeta uçardınız. Sonra bir şeyler oldu o büyü sanki bozuldu.

***
Hayreddin’-i Tokadi Türbesi bizler için son derece kıymetli ve değerlidir.

Ve

Değerli olduğu içindir ki,

Muhittin, Ahmet ve Yekta efendiler buraya,

Yani

Hayreddin-i Tokadi Hazretlerinin yanına defnedilmişlerdir.
***

Ne yazık ki;
O Koruluk nefis yarışlarının tam ortasında kalarak eski halinden çıkarılmış ve beton yığını ve de ticarethane haline dönüşmüştür.
Çocukluğumuzda büyüklerimiz bizlere derlerdi ki;
‘Sakın ola bu koruluktan bir ot bile koparmayınız, dışarıya taşımayınız, çiçeklere, böceklere dokunmayınız.’
Ama
Dokundular…
Bırakın ota dokunmayı, siyasileri kullanarak ağaçları kestiler alternatif yol bile açtılar.
Gönüllerimizde de tahribat… 
***
Sayın Aslan’ın ifadelerinde ‘…Tokad_i Hayrettin külliyatında PALAZOĞLU ailesinin aile büyüklerini yeni yapılacak cami içerisine defnetmeyi düşünceleri…’diye bir bölüm var.

Okuyunca titredim.

Bu cümlenin ucu açıktır ve her yöne gider.

Gitmişte zaten…

Kardeşimiz Hüdayi Çelik yaptığı yorum da ‘Sanki buranın ismi ‘Tokadi Hayrettin’den Muhittin Bolevi’ye dönüyor.’ Demiş.

Böyle bir düşüncenin gerçekleşmesi sadece Hayreddin-i Tokadi Hazretlerini değil, Onun yanına defnedilen Kıymetli Büyüklerimiz Muhittin, Ahmet ve Yekta Palazoğlu’ nu üzer.

***

Kısacası;
Hiç kimse,
Hiç bir zümre, 
Hiçbir vakıf veya dernek Hayreddin-i Tokadi Hazretlerinin ve orada yatan çok kıymetli büyüklerimiz üzerinden nefis yarışı yapmasın.
Zaten o Koruluğu yeteri derecede bozdunuz, bari bundan daha fazla dokunulmasın.
***

28.07. 2012 tarihinde yine burası için EDEP YA HU! Başlıklı yazmış olduğum yazının sonunu aynen şöyle bağlamıştım.

Bu yazımı da o cümleler ile tamamlayayım.

‘…Ne demiş Yunus Emre’ miz

“İlim meclisine girdim eyledim talep, ilim geride kaldı, İLLA EDEP İLLA EDEP!’