Muharrem Demirel

Bolu Belediye Başkanlığı Sözcüsü Rasim Özdemir yapmış olduğu açıklamayı Biz Bolu’yu seviyoruz, ya siz? Cümlesi ile tamamlamış.

İl özel idaresine bir gönderme var?

Sebep ne?

Kartalkaya yolunun asfalt işini  daha düşük teklifi veren Bolu Belediyesi yerine, özel bir şirkete verilmeye çalışılması…

Sayın Özdemir açıklamasının devamında da soruyor

Ve

Diyor ki;

‘Ancak ısrarla T.C. Bolu Belediyesi’ne bu iş verilmek istenmemektedir. Bu ısrarın nedeni 31 Mart seçimlerinden sonra Bolu Belediye Başkanı seçilen Tanju Özcan’ın başka bir partiden olması mıdır?’

Arada bir mesaj daha var,

‘…Bolu’nun parasının Bolu halkına hizmet olarak geri dönebilmesi için daha önceki yıllarda olduğu gibi...’

***

Anlayabildiğimiz kadar iddia edilen durum şu!

Bolu Belediyesi bu asfaltlama işini ben daha ucuz yaparım diyor.

Ama

İl Özel İdaresi sırf siyasi nedenlerden dolayı bu iş daha pahalıya yapacak bir özel şirkete vermek istiyor.

Doğru mu ki?

İnşallah değildir…

***

Ben böyle düşünüyorum da şeytan kulağıma fısıldıyor

Ve

Diyor ki;

‘Hoca uyuma yerel seçimler öncesi Arasta  için gönderilen 3 milyon lira Belediye Başkanlığını Sayın Tanju Özcan’ın kazanmasından hemen soran geri çekilmedi mi?’

Ben de şeytanın kulağına eğilip’ ‘Patavatsız hödükler sönmüş ateşi körükler.’Diye bir söz var, sırası mı şimdi geçmişin diyorum.

Laf yetişmiyor ki şeytana, o da kulağıma fısıldıyor,

Ve

Bana

 ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz, şeytandır.’ Hadisini hatırlatıyor.

Ne diyeyim şimdi.

***

Her neyse, Sayın Özdemir açıklamanın son bölümünü’ Biz Bolu’yu seviyoruz, ya siz?’ Diyerek tamamlamış.

İl Özel İdaresinde görev yapan kıymetli insanları tanıyorum,

Ve

İyi biliyorum ve de inanıyorum ki bu insanlarda mutlaka seviyorlardır.

Ama

‘İnsanı ‘Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık’ durumuna düşüren bu çapsız siyaset yok mu?

Yani demem o ki;

Bu siyasi çekişmelerin ceremesini, sadece Tanju Bey’e ve partisine oy verenler çekmiyor.

Ak Partili, CHP’li, MHP’li, İYİ Partili, Saadet Partili olarak hepimiz çekiyoruz.

***

İkbâle geçen hayli taraftan övülür
İdbâre düşen de her taraftan sövülür
Âhir,"övülen, öven, söven" birlikte

Hep aynı değirmende karışmış, dövülür.

İçinde bulunduğumuz durumu Yahya Kemal yukarıdaki dörtlükte pek te güzel izah etmiş.

Öven kim?

Biziz!

Söven kim?

Biziz!

Siyaset değirmenin üst ve alt taşları arasında kalarak un ufak olan yine bizleriz.

Yazık değil mi bize, yazık değil mi ülkemize…

‘Biz ülkemizi seviyoruz, ya siz?’