Muharrem Demirel

Bir proje için İl Milli Eğitim Müdürümüz Yasin Tepe’nin makamına gittik Bolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bülent Velioğlu ile beraber.

Müdürü Bey sağ olsun hoş karşıladı, projemizi dinledi.

Ve de

Bizi 27.09.2019 tarihinde Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde yapılacak olan ‘Şehit ve Gazilere Saygı’’ Konferansına davet etti.

Gittik…

Yanımda da Sayın Mustafa Cop.

Sunumu bir slayt eşliğinde Piyade Binbaşı Yusuf Canbaz yaptı.

Ve

Gaziliğin, şehitliğin ne olduğunu anlattı.

***

Şiiri yazan kıymetlidir ama okuyanda…

Çünkü

Yazana kıymet katar, dinleyeni ise mısraların içine…

Bizi de içine aldı, arka plandaki görüntüler ile okunan Mehmet Emin Yurdakul’un ‘

‘Hadi yavrum hadi git,

Ya gazi ol ya şehit…’ şiiri…

Hâkim olamadım kendime önce bir hıçkırık geldi

Ve

Ardından da kimselere çaktırmadan silmeye çalıştığım gözyaşı…

Duygulanmamak mümkün değildi ki…

Şiir bir yandaydı,

Hadi yavrum git, ya gazi ol ya şehit diyerek vatan savunmasına gönderilenler hemen yanımızda…

***

Kıbrıs Barış Harekâtı Gazisi kıymetli büyüğümüz Şerafettin Ahmet Yamaner çıktı sahneye,

Öyle heyecanlıydı ki…

Anlatırken sanki Kıbrıs’taydı…

Atatürk’ü, bayrağı, vatanı dilinden düşürmedi, Peygamber Efendimizin ‘Vatan Savunması İmandandır.’ Hadisi Şerifini hatırlatmayı da ihmal etmedi.

Yunan Alayına ilk girenlerdendik dedi ve gönderden indirmiş olduğu Yunan bayrağını gösterdi.

Ve

Arkasından hepimizi titreten bir laf daha etti.

‘Şu yaşımda eğer vatan savunması durumunda kalırsak ilk önce ben giderim.’ Diyerek gönlümüzü fethetti.

Ve de

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün’ Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.’Sözü ile öğrencilerimize bir mesaj vermeyi ihmal etmedi.

***

Sonra sıra ile diğer Gazilerimiz söz aldılar,

Kıbrıs Barış Harekâtında

Ve

Güneydoğu’da PKK karşısında da yaşadıklarını anlattılar.

Bizleri gururlandırdılar, öğrencileri ve bizleri ağlattılar…

***

O kıymetli insanlar konuşurlarken basına zaman zaman düşen haberler geldi aklıma.

Horlanmaları, aşağılanmaları, hak etmiş oldukları değeri görmemeleri…

Hâlbuki görmeliler…

Hem de çok…

Sadece kendileri mi?

Hayır!

Anneleri de, babaları da, eşleri de, evlatları da, nişanlıları da, kavuşamamış olsa bile yavukluları da…

Çünkü

Uykusuz geçen gecelerin, yerli yersiz çalan her telefonda hoplayan yüreklerin, babasına baba diyerek sarılamayan evlatların, sevdiğine kavuşamayan sevdaların vebali var omuzlarımız da…

***

Üzgünüm

Ama

Yeteri derece de kıymetini bilmiyoruz bu vatanın…

Ne

Onun uğrunda can veren Şehitlerimizin, Gazilerimizin.

Nede

Geride bizlere bırakılan anaların babaların, eşlerin, evlatların, nişanlıların ve yavukluların…

***

Sayın Mustafa Cop yazılarını MUHABBETLE diye bitirir genellikle

Ben de şöyle bitiriyorum.

Şehit ve Gazilerimize yeteri derece de önem vermediğimiz, vatan millet bayrak gibi kutsallarımızı günlük siyasete alet ederek değerini düşürdüğümüz için…

MAHCUBİYETLE…