Muharrem Demirel

Kapının zili çaldı, açtım…

Aaa!

Karşımda Fuat Akça Bey; Valilik basından, elinde de bir zarf,

‘Hayırdır Fuat Bey?’ Dedim. ‘Vali Bey’in selamı var’ dedi.

Ne diyeceğiz?

‘Aleykümselam…’

Giderken de ekledim, ‘Sen de selam söylemeyi ihmal etme’

***

Sayın Valimiz Ahmet Ümit’ingöndermiş olduğu zarfı açtım, bir mesaj vardı, ‘Sayın Muharrem Demirel Bolu Takip Gazetesi’ diye başlıyordu.

Okudum…

‘…Koronavirüs…’ diyordu, ‘…süreci sağlıklı ve güvenli ortamda geçirmek…’ diyordu.

Ve

Bir temenni vardı.

‘…Korona virüsle mücadele de, devletimizin aldığı tüm tedbirlere, fert ve toplum olarak hep birlikte tam olarak uyarak başarılı olacağız…’

Ne diyelim;

İnşallah, inşallah, inşallah!

***

Yazının devamın da ise’…siz köşe yazarı gazetecilerimizin örnek davranışları ve teşvik edici kalemleri ile virüsle mücadelede daha etkin ve güçlü hale geliyor olmaktan duyduğumuz memnuniyeti hususiyle vurgulamak isterim’

Diyor

Ve

Yazısını teşekkür ederek tamamlıyor.

***

Araştırdım, soruşturdum.

Sayın Valimiz bu teşekkür yazısını, evde kalan ve dışarıya çıkamayan köşe yazarlarına yollamış.

Ben yaşa takılmamıştım.

Ama

Sayın Valimiz nezaket göstermiş ve beni de araya sıkıştırmış.

Sağ olsun var olsun.

***

Kıymetli insanlar;

Bu mektubun muhtevasından başka, için de görünmeyen bir başka mesaj daha var.

Biz köşe yazarları bu işi gönüllük esasına dayalı yapıyoruz.

Yani

Yazdıklarımızın karşılığında bir para almıyoruz.

İşte incelikte zaten burada ya;

Gönüllü olarak yazı yazanların, gönlünü almada,

Ve

Hz. Mevlana’nın;

‘Gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır." Sözünü hatırlamada.

***

Biz ne yaptık?

Biz de

Peygamber Efendimizin;

‘Selamı almak kadar, mektuba cevap vermek de vazifedir.’ Hadis-i Şerifini hatırladık

Ve

Bu yazıyı karaladık.

***

Sayın Valim,

Hatırlanan kıymetlidir.

Ama

Hatırlayan daha kıymetlidir.

Biliriz; CÜMLE KAPISI olan makamınız bize ve vatandaşa her zaman için açıktır.

Ancak

Şunu da biliriz ki; ‘Siz bize şartlardan dolayı gelemiyorsanız, biz size geliriz’ diyerek düşünmeniz,

Bizleri hatırlamanız,

İki satır yazı ile gönlümüzü almış olmanız, hareket alanı kısıtlanan şahsımızın gönlünü şad etti.

Teşekkür ederim.