Muharrem Demirel

‘Ne yapayım?’ dedim.

‘Hocam sıkıntılar var, ’dedi, ‘sürüm’ dedi.

Anlamadığım dilden pek çok şey söyledi.

Ekledi de ekledi;

‘Laptopuuyku moduna almakta ağırlaştırır.’ Demeyi de ihmal etmedi.

***

‘Çözüm’dedim ‘Meriç çözüm.’

 Ufak tefek işlemler yaparım siz de bu hali ile de kullanırsınız

Ama

Yapacağınız işlemler için biraz beklersiniz, zaman kaybedersiniz, yenilikleri de bu bilgisayara ekleyemezsiniz.

Yani?

Yani si şu;

Sinir olmayayım, gerilmeyeyim diyorsanız, model yükselteceksiniz, güvenli olmayan her flaş belleği de kullanmayacaksınız.

***

Bizim memlekette yapılan siyaset var ya

Aynı benim bilgisayar…

Sürüm eski; günü yakalayamıyor, ağır kalıyor.

Arada sırada bir format atılıyor, yeni bir şevk yeni bir heyecan başlıyor.

Sonra

Dön başa…

Tekrar aç, uyut, yeniden başlat.

***

Hâlbuki bu ülkede yaşayanlar olarak o kadar çok derdimiz var ki…

Yani

Dertliyiz dertli!

De

Bakıyorsunuz bu dertler ile dertlenenler yok.

Ne var?

Bol bol uyku moduna almak var, bu eski sürüm ile vatandaşların duyguları ile oynayıp, gerçek dertlerini unutturma var.

***

Bu çağın gerisinde kalmış bilgisayar gibi yapılan siyaset bizleri geriyor, enerjimizi boşa harcatıyor.

Bu vatanı çok sevdiğini iddia edenler birbirlerine sövüyor.

Ve

Yetmiyor;

Algı ile bizleri de birbirimize sövdürüyor.

Hâlbuki kucaklaşmaya ihtiyacımız var

Ama

Görünmez bir el bölüyor, böldürüyor, zamanımızı çalıyor.

***

Hala daha farkında değiliz.

Ama

Biz bu siyaset değirmenine nefislerimizin esiri olup su taşırken, olan değirmen taşlarına değil, arasında kalıp un ufak olanlara…

Yani

Ülkemize, bizlere, çocuklarımıza oluyor.

***

‘Vatanım, milletim, bayrağım, imanım, ezanım’diye bir derdi olanlar,

Çocuklarına sevgi dolu gözler ile bakarken, onların yarınları için hayıflananlar;

Model yükseltiniz model!

Ben yükselttim,

Bilgisayarım tıkır tıkır çalışıyor.