Muharrem Demirel

‘Patavatsız hödükler, sönmüş ateşi körükler’Diye çok güzel bir atasözümüz var.

Niyetim ‘ hödüklük’ yapmak olsa,

Çok şey yazar, içimi dökerim de…

Her neyse…

Hödüklük yapmayalım.

Ama

İyi niyet ile 15 Haziran 2019 tarihinde yapmış olduğumuz kongreden birkaç önemli hatırlatma yapalım.

***

15 Haziran 2109 tarihinde halı saha da yapılan kongre de içeride kimi ararsanız vardı.

Eksiğimiz yok muydu?

Vardı.

Gözlerimiz tükürük köfte satanları aradı, bulamadı.

O zaman bu kongre de ne yapalım?

Mısırcıları da, dondurmacıları da, simitçileri de içeriye alalım.

***

8 Ağustos’ta çoğunluk sağlanır mı sağlanmaz mı bilmiyorum.

Ama

Olmaz ise bir hafta sonra, 15 Ağustos’ta olağanüstü kongre inşallah yapılır.

Salona kongre üyelerinin dışında, bir Allah kulunu almayalım.

Almayalım ki,

Oylamalar sırasında alınacak kararları, kongre üyelerinin parmaklarına ve vicdanlarına bırakalım.

***

Hiç kimse gücenmesin.

Ama

Bir önceki kongre de divan, olaylara, konulara hâkim olamadı.

Pek çok şey bilerek ya da bilmeyerek,

Ya da,

‘Olup bitsin’düşüncesi ile atlandı.

O zaman

Bu kongre de Divan’ı seçerken, ince eleyip sıkı dokuyalım.

***

Haddim olmayarak bu kongrede konuşma yapmak isteyen insanlara bir tavsiye de bulunmak istiyorum.

İyi, güzel, akıllıca ve yerinde söylenmiş sözler, insanlar üzerinde daha çok etki bırakır.

Ama

Kırıcı, kaba, sert ifadeler haklı davamız da bizi haksız duruma düşürebilir.

Zaten bir önceki kongre de düşürdü de…

Yani

Konuşacaksak, nezaket dili ile konuşalım.‘Ne geçirdi be!’ kabalığından uzak olalım.

Kendimize yakışan bir dil kullanalım.

Lütfen!

***

Yanılmıyorsam sene 1999-2000 sezonu idi, başkanımız ise Sayın Yüksel Ceylan…

Haftalık yönetim kurulu toplantılarını yaptığımız salonun kapısına, Sayın Yüksel Ceylan’ın ve yönetim kurulu üyelerinin hoş görülerine sığınarak şöyle bir yazı asmıştım.

‘’ Sayın Yönetim Kurulu Üyelerimiz!

Toplantıya girmeden önce, kişisel hırslarınızı kulüp Müdürü Cemal Öztürk Bey’e teslim ediniz.

Çıkarken ister alırsınız, ister almazsınız.’’

Aynı şeyi yine teklif ediyorum.

Boluspor’un olağanüstü kongresine girerken, KİŞİLERE ÖZEL SEVGİLERİMİZİ ya da SEVGİSİZLİKLERİMİZİ toplantı salonunun dışında bırakalım.

Bırakalım ki; kazanan Boluspor olsun.