Muharrem Demirel

Kaldırımlar döşenmeden önce, kanalizasyon, atık su, Telekom, PTT gibi kurumlar ile koordinasyon içinde bulunuluyor.

Önce bu görüşmeler yapılıyor, kurumlar üzerine düşeni yapıyor sonra kaldırım döşeniyor.

Yani

Kaldırım yapılıp bittikten sonra, Telekom gelip, ’Biz fiber optik kablo döşeyeceğiz’ diyerek, yapılmış olan kaldırımları sökmüyor.

Asfalt atıldıktan veya kaldırım döşendikten sonra…

‘Atık su bağlantısı yapılmamış’ denilerek, daha yeni atılmış olan asfalt kaldırılmıyor, Telekom’un, kanalizasyonun kapağı, kaldırımın ya üzerinde ya da altında kalmıyor.

***

Sıfırdan yapılan kaldırımlar döşenirken itina gösteriliyor, döşenecek olan koro taşları ile duvar arasındaki hesaplamalar tam yapılıyor.

Yani

Denk gelmeyen yerler, kaba bir harç ile doldurulmuyor, titizliğe rağmen köşelerde boşluk kalacak olursa, karo taşları ölçülüp biçiliyor, kesiliyor, özenle yerleştiriliyor.

Olacak ya, yine de istenilen tam olmadı.

Bu defa, dikdörtgen şeklindeki küçük taşlar ile boşluklar dolduruyor, doldurulurken de, işin yarısına kadar karo taş, sonrasında ise gelişigüzel harç doldurulup geçilmiyor.

***

Karo taşlar döşendi bitti

Ama

İşler daha bitmedi.

Sırada, karo taşlarının arasına doldurulmak üzere kum atılması da lazım.

Ne yapılıyor?

Döşenen taşlar yerinden oynayıp, çıkmasın denilerek, kumlanıyor, bir görevli tarafından da süpürge marifeti ile dağıtılıyor.

Yani

Bu dağıtma işi, yağmura, kara, rüzgâra, yayanın ayağına bırakılmıyor.

Her şeyden önemlisi, tüm bu işler yapılırken, mutlaka bir denetleyen bulunuyor, hatalar varsa anında düzelttiriliyor.

***

Bu karo taşları döşenmeden önce, alta atılan beton, ağaçların gövdesine kadar dökülmüyor. Ağaçların etrafına yapılmış olan kare şeklindeki bir çerçeve ile çevriliyor.

Yani

Önce beton dökülüp, birkaç gün sonra işçilerin eline verilen kazma ile ağaçların etrafındaki beton kırılmıyor.

Dolayısı ile zaman israfı da olmuyor, malzeme israfı da, para israfı da…

***

Yağmur sularının gitmesi için yapılmış olan logar, ayrı bir çalışmanın içinde kalıp, ‘Yahu benim burada ne işim var’ demiyor.

Yani

Atılan asfalt ile logar arasındaki bağlantı kopmuyor.

Dolayısı ile asfaltta tekrar kazılmıyor.

***

Yapılan bir park çalışmasının öncesinde, önce kaldırımlar yapılıp, asfalt atılıp işler cillop gibi yapıldıktan sonra…

Parkın ortasında kalan molozları kırmak için ağır tonajlı araçlar gelmiyor.

Yani

O yük altında, o güzelim asfalt dağılmıyor, kaldırımların kenarları patlamıyor.

Kısacası; biri yapıp, diğeri bozmuyor.

***

Bu kadar güzel çalışmalardan sonra, Fen İşlerinden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı ile karşılaşsam…

‘Bu işleri yapanlar beceriksizler, yetersizler’ diyebilir miyim?

Diyemem, dersem de adama gülerler.

Ama

Dedim!

Çünkü işler yukarıdaki satırlardaki gibi olmuyor, bu durum söylenince de inatla, KARALAR AK, YANLIŞLAR DOĞRU gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Sonra…

Her şeye maydanoz olan, Bolu Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Muharrem Hoca da,

Kent Konseyi amaçlarından olan’ ‘… kentin hak ve hukukunun korunması, çevreye duyarlılık…’ gibi hassasiyetlerin üzerine gittiği için Erol Taş oluyor.