Ömer Maden

Bugün ayın 15’i, maaş alma günü. Maaşımı almak ve para yatırmak için birkaç bankamatik gezdikten sonra hala para çekememiş olmamdan dolayı dilime dolanıvermişti “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aleyyül azim” zikri. Anlamını düşünüp, araştırdıktan sonra sizlerle paylaşmak istedim…

Anlamı:

“Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah’ın yardımıyla elde edilir.”

Hayber Savaşı dönüşünde Efendimiz sallallahu aleyhi ve selem:
-“Ey insanlar! Kendinize acıyın. Siz ne sağıra, ne de yanınızda bulunmayan birine sesleniyorsunuz. Sizi çok iyi duyan ve sizinle olan birine dua ediyorsunuz. O her zaman ve her yerde sizinle beraberdir” buyurdu. Ben Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in arkasından geliyor, içimden “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” diyordum. Efendimiz bana iltifat buyurdu ve:
-“Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana bildireyim mi? dedi. Ben:
-Evet, Yâ Resûlallah, anam baba sana feda olsun bildir dedim. Şöyle buyurdu:
-“Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh.”
(Kaynak: Buhârî, Tevhid 9.)

Resul-u Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Selem şöyle buyurdu: “Dört şey cennet hazinelerindendir: Sadakayı gizli vermek, başa gelen musibeti kimseye anlatmamak, sıla-i rahim (akraba ile ilgilenmek) ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh demek”.

Bu olay ilk değildi… Anlaşılan son da olmayacak… Mutlaka sizlerin de başından böyle bir olay geçmiştir. Bu durumda benim gibi bu güzel sözü söyleyenler de var, küfür edenlerde…

Kamu çalışanlarının ayın 15’inde bankamatiklerden maaşlarını alacaklarını bankaların bilmemesi olanaksız. Senede bir iki sefer olsa ya da hafta sonuna rastlasa belki kötü niyet aranmayabilir. Ama bu aksamanın iki üç ayda bir sürekli olması beni iyi düşüncelerden uzaklaştırıyor. Nerede kaldı kaliteli hizmet, müşteri memnuniyeti?… Hele çekim limitinin sınırlandırılması ve bankamatiğe iki üç kez gitmek zorunda kalmamızdan dolayı birileri bizimle dalga geçiyor diye düşünüyorum. İyi niyetli olduklarını artık düşünmüyorum. Müşteri memnuniyetlerinin ön planda olduğu bir bankacılık sisteminde hatalar olur ama sürekli tekrar edilmez.

Elbette böyle bir sorun yaşadığımızda yetkililere yazılı ve sözlü şikâyetlerimizi bildirmemiz bir vatandaşlık görevidir. Ne kadar da mağdur olsak, uygun bir dille ilgililere aktarmamız daha çok yarar sağlayacaktır. Uygun dili kullanamaz isek, haklıyken haksız duruma bile düşebiliriz. 

Böyle bir durumda bankamatiklere şiddet uygulayanları bile görebiliyoruz. Ama bize en yakışanı yukarıda bahsi geçen sözü söyleyip rahatlamak, sevap kazanarak sabırlı olmayı öğrenebilmemizdir.