Ömer Maden

     Morlu taşıtlarda genellikle direksiyonun sol tarafında yer alan uzun çubuğa verilen isimdir sinyal kolu. Trafikte seyreden araçların sağa ya da sola dönüş yapmadan önce kullanmaları için yapılmış. Trafik ortamını sizinle paylaşan diğer araçlarla ve yayalarla iletişiminizi sağlayan en önemli araçların başında gelir. Araç kullanırken “Sinyal vermek” Motorlu Taşıt Sürücüleri kurslarında öğretilen ve direksiyon sınavlarında adayların sınavdan geçip kalma durumunu büyük ölçüde belirleyen bir harekettir. Ama sınavdan geçtikten sonra artık bu kol kullanılmaz oluyor.

     Son zamanlarda şehir içi trafikte bazı kavşaklara trafik lambaları sökülerek döner kavşaklar çoğaltıldı. Bu da trafikte yeni bir kültürlenme meydana getirdi. Trafik fazla aksamadan karşılıklı saygı çerçevesinde, kurallara uygun olarak işliyor. Kavşakta dönen araçlara diğer yönlerden gelen araçlar öncelik tanıyor. Tabi bu kültürleme zaman alıyor. İlk başlarda bazı önemli kavşaklarda trafik polisleri görev yaparak, kurallara uymayanları uyardılar. Hatta cezalar da yazıldı. Yerel basın ve medya sürekli bu konuyu işlediler. Belli bir zamandan sonra insanlar bu duruma alışmaya başladılar.

     Lakin sinyal kolu hala kullanılmıyor. Karşı yoldan gelen araç, döner kavşakta dönüş yapacak olan aracın dönme niyetini anlayacak ki araca yol versin. Kavşaktan karşıya geçecek araçlar sinyal kullanmayabilir ama kavşakta dönme hareketini gerçekleştirecek aracın sinyal kolunu kullanması gerekiyor. Bu kolun kullanılması ile ilgili bir kültürleme yapılması kaçınılmaz. Gerek ceza, gerek kontrol ve denetim, gerekse ödül kullanılabilir. Davranış alışkanlık haline geldikten sonra başarılı olduğumuzu gösterir.

     Sinyal kolunun kullanılması sadece kavşaklarda dönme hareketi için söz konusu değil. Şeritli yollarda şerit değiştirirken ve araç sollarken de kullanılır. Aslında sinyal vermek bir aracın niyetini belli etmektir. Trafikte saygıdır. Saygının olmadığı bir ortamda da çatışma, kaos, düzensizlik ve mutsuzluk görülmesi kaçınılmazdır.