Ömer Maden

                  Okul, cami, çeşme, köprügibi topluma faydalı olan imaretleri yapmak, dinimizde büyük sevaplardan sayılmış ve sadaka-i cariyeden sayılmıştır.Sadaka-i câriye, sürekli ecir(gelir) getiren sadaka anlamına gelir. Bir hadiste sürekli ecir(gelir) kaynağı olan ameller şöyle belirlenir:"İnsan öldüğü zaman amel işlemesi kesilir. Ancak üç şey bundan müstesnadır. Sadaka-i cariye, kendisinden yararlanılan ilim veya kendisine hayır dua eden salih çocuk."(Dârimi, Mukaddime, 46).

                 Bu hadiste zikredilen sadaka-i câriye; yol, köprü, çeşme, mescid, yoksullar için aş evi, hastane ve okul gibi hayır yerlerini kapsamına alır. İnsanlar bu gibi yerlerden yararlandığı sürece, bunları yaptıranlar, yapılmasına sebep olanlar, yol gösterenler ve destek olanlar, gerek sağlıklarında ve gerekse vefatlarından sonra sevap almaya devam ederler.

                Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de,Allah yolunda mallarını harcayanların örneği,yedi başak bitiren bir tane gibidir ki, her başakta yüz tane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah´ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir. (Bakara-261)Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlere eziyet etmeyen kimseler var ya, onların Allah katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.(Bakara-262)Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça iyiliğe erişemezsiniz .(Al-i lmran-92)Rablerinin huzuruna varacaklarından yürekleri çarparak (Allah yolunda) verenler. / İşte bunlar hayırlı işlerde yarış ederler ve onlar hayır yapmak için öne geçerler. (Mü´minûn-60,61)diye bahsi geçmektedir.

                Bolu ilimiz de hayırseverler yönünden Türkiye’ye örnek olacak nicelik ve niteliktedir. İzzet BAYSAL, Şerafettin ERBAYRAM ve Ali ERİCEK gibi… Bunun yanında Gerede ilçesindeki okul isimlerine dikkat edilirse, birçok hayırseverin ismini rahatlıkla görebiliriz.Hayır, yapabilmek için belli bir gelir düzeyi elbette gerekir. Ama hayır yapabilmek için Allah’ın(c.c) nasip etmesi deönemlidir. Etrafımda öyle insan var ki, hayır yapmak istedikleri halde yapamıyorlar.

                İsmi fazla duyulmasa da ilimizdeki bir hayırseverden bahsedeceğim. Sabahat ÇALIKUŞU…

İnkılap İlkokulunda bir diğer hayırseverimiz Şerafettin ERBAYRAM tarafından yaptırılan müzik sınıfının açılışına gelmiş, okul müdürüne “Ben de bu okul için bir şeyler yapabilir miyim? Okulun bir ihtiyacı var mı?” diye sormuştu.  Okul müdürü Mustafa ÖZTÜRK öğrencilerin teneffüslerde ve öğlen arası beslenme ihtiyaçlarını merdiven altına geçici olarak yapılan küçük büfeden karşıladıklarını, bir kantin ihtiyacının varlığından söz etmişti. Sabahat Hanım, kantin yapımını hemen üslendi ve senesinde açılışı güzel bir törenle gerçekleştirildi. Açılışta kendisine mikrofon uzatılınca çok heyecanlandı ve duygulandı. Kendisine katkılarından dolayı teşekkür belgesi ve plaket takdim edildi. 

                Sabahat ÇALIKUŞU Hanımefendinin Mudurnu’da da bazı okullara yardımlarda bulunduğunu biliyoruz ve bunu zevkle yapıyor. Yaptığı hayırları emekli maaşından biriktirdikleri ile yapması da düşündürücü… Benim üzüldüğüm nokta ise, Bolu merkezindeki bir okulda böylesine hayırlı bir törene tam kadro katılan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediye Başkanlığı, birkaç okul müdürü ve birkaç hayırsever dışında ilimizin yönetim kadrolarından yetkililerin olmaması ve yerel basında böyle bir olaya çok az yer verilmiş olmasıydı…