Ömer Maden

Bolu marka şehir olma yolunda ilerlerken, büyük organizasyonlar, tesisler ve festivaller yanında küçük ayrıntılara da yer verilmelidir diye düşünüyorum.

Özenle yapılmış park ve havuzların bakımı da buna örnek verilebilir.

Küçük rötuşlar büyük görünümler kazandırabilir…

Gece ışıklandırmaları da şehir görünümünde önem arz etmektedir.

Son zamanlarda gelişen teknoloji sayesinde “led” ampuller az enerji harcayan sistemler geliştirilmektedir.

Öyle ki, gündüz güneş enerjisini depolayarak, gece karanlıkta “led” ampullere enerji sağlanmaktadır.

Bolu Belediyesi’nin de bu konuda bazı parklarda ve halka açık yerlerde bu ışıklandırma denemelerini yaptığını biliyoruz.

21.10.2012 tarihli “Bolu’nun Kararan Tarihi Yüzü” başlıklı yazımda Yıldırım Bayezıt Camii’nin geceleri karanlıkta kaldığından bahsetmiştim.

Bolu’daki tarihi camilerin efendisi görünümünde olduğunu, “Deniz Feneri” gibi Bolu’nun tarihsel ve manevi dokusunun ışığını insanlara yansıtan bir değer olduğunu ve geceleri minareleri mürekkebi olmayan kalemler gibi ıssız, şerefeleri ışıksız kaldığını yazmıştım…

Aradan yaklaşık iki sene geçti.

Ramazan’da bir iftar sonrası…

İzzet Baysal Caddesinde dolaşırken bakakaldım Yıldırım Bayezıt Camisine…

Sonunda ışıklandırılmıştı.

Yıldırım Bayezıt Camii’nin ışıldadığını görmek beni çok heyecanlandırmıştı.

Kim vesile olduysa Allah razı olsun.

Yapandan yaptırandan…

Bir gün elleri değerse, mavi rengi sarıya döndürüverirlerse daha da çok sevineceğim.

Mavi yerine sarı renk, tarihi eserlere daha çok yakışıyor.

Aynı şekilde bir başka akşam bizim mahalledeki Yeşil Camii’nin de minarelerinin ışıklandırıldığını gördüm.

Adı gibi yeşil ışıkla renklendirilmişti…  

Darısı diğer tarihi camilerimize ve Hükümet Konağımıza….

Aydınlanma başladı…