
05304670437
Ömer Maden
Çağımızda değişim kaçınılmaz olmuştur. Ancak, değişimin iki yüzü olduğu unutulmamalıdır. Değişim iyi yönde olabildiği gibi kötü yönde de olabilmektedir. Değişimde iyi yön “gelişme” olarak ifade edilebilir. Değişme bir süreçtir. Değişme bir anda olup biten bir olay değildir. Uzun süre devam edecek bir süreçtir. Değişme taraftarları, araştırmacılar ve karar vericiler işin başında değişmenin kısa bir sürede olamayacağının farkında olmalı ve değişmeyi uzun süreli bir çalışma olarak görmelidirler. (Özdemir, 1998, s.23). Her gelişme bir değişmedir ama her değişme bir gelişme olmayabilir. Gelişme, küçüklükten büyüklüğe, yalınlıktan karmaşıklığa doğru nitelik ve nicelikçe değişmenin oluşumudur. Burada önemli olan değişmeyi yönetebilmektir. Değişimi iyi yönetebilirseniz, arkasından gelişme gelecektir.
Eğitim sistemimiz de çağımızda kaçınılmaz olan değişimden en çok etkilenen sistemlerden biri olmuştur. Eğitim sisteminin girdilerinden olan öğrenci, program, Bina, çevre, öğretmen, müfettiş, araç-gereç v.b değişkenlerde bazı değişmeler gözlenmektir. Bu değişim ve gelişmelerden en az payı alan eğitim yöneticileridir. Bu alanda en büyük eksiklik, eğitim yöneticiliğinin bir meslek olarak görülmemesidir. Diğer bir deyişle eğitim yöneticiliğinin okulu yoktur. Eğitim yöneticileri, mevcut öğretmen kadrosu içinden sınavla seçilerek, kıdemine göre görevlendirilmektedir. Katıldıkları Hizmet içi eğitimler ve kazandıkları tecrübeler ölçüsünde kendilerini geliştirebilme olanağı bulmaktadırlar.
Eğitim ve yönetim birbirinden farklı kavramlar olduğu kadar da, işlevleri, becerileri ve süreçleri de birbirinden farklıdır. Eğitim yöneticisinin mesleki yeterlikleri ile öğretmenlik mesleğinin yeterlikleri farklıdır. Eğitim yöneticisinin de aynı şirket, fabrika, holding yöneticilerinde olduğu gibi işletme, liderlik, planlama, iletişim, yönetişim, insan ilişkileri, halkla ilişkiler, insan kaynakları v.b. alanlara ilişkin eğitimlerini almaları ve uygulamaları gerekmektedir. Kısacası yönetim okulundan geçmeleri gerekmektedir. Günümüz okullarında eğitim yöneticileri ile öğretmenler arasında bir öğrenim farkı olmadığı gibi, bazı öğretmenlerin yüksek lisans ve doktora diplomasına sahip olduğu gözden kaçmamalıdır. Alınan maaş arasında bile gözle görülür bir fark yoktur. Bu haldeyken okul müdürü okul ortamında yönetişim, iletişim ve liderlik özelliklerini nasıl gösterebilir ki? Değişim rüzgârları esmeğe başladığında, duvar ören değil, yel değirmeni yapan yöneticilere ihtiyacımız var…
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlik Mesleği Genel ve Özel Alan Yeterlikleri çalışmalarını başarıyla tamamladı. Şimdiler de ise, Eğitim Yöneticisinin Yeterliklerine ilişkin bir çalışma yürütmektedir. Çalışma tamamlandıktan sonra bir eğitim yöneticisinde ne gibi özellikler ve beceriler olması gerektiği tespit edilmiş olacak. Eğitim yöneticilerinin yetiştirilmesinde, seçiminde ve değerlendirilmesinde bu kriterler ölçüt olacak.
Bu değişimlerin bir başlangıcı olarak ta, Milli Eğitim Bakanlığı eğitim kurumlarında 5 yıl görev yapmış tüm eğitim yöneticilerinin yerini rotasyon yaparak, zorunlu yer değişikliği uygulaması başlatmıştır. Bu kapsamda Bolu’da da 46 eğitim yöneticisi tercihte bulunarak, yer değişikliğini gerçekleştirmiştir. Tabi bu dışarıdan bakıldığında “kurunun yanında yaşta yanar” sözüne uygun bir uygulama gibi görünmektedir. Eğitim kurumlarımız sadece okullardan ibaret değildir. Rehberlik Araştırma Merkezi, Halk Eğitim Merkezi, Mesleki Eğitim Merkezi v.b. kurumlar mevcut. Kurum türüne göre bir değişiklik yapılabilirdi. Ayrıca, yöneticilerin performansına göre bir değişim söz konusu olabilirdi. Ama henüz yöneticilerin performansını objektif değerlendirebilecek bir sistem görünmüyor.
Sırada İl, İlçe Müdürleri ile Şube Müdürlerinin olduğu, yakında bu grup eğitim yöneticilerinin de rotasyona uğrayacağı Bakanlık yetkililerince dile getirilmektedir. Bir eğitimci olarak, bu değişim sürecinin devam etmesini ve yeni gelişmeleri de beraberinde getirmesi dileğiyle, tüm eğitim yöneticilerimize yeni görev yerlerinde başarılar dilerim.
Kaynaklar
Özdemir, Servet. Eğitimde Örgütsel Yenileşme, Pegem Yayınları, Ankara: Önder Matbaacılık, 1998.
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.07.2022
16.04.2022
19.02.2022
29.01.2022
3.01.2022
26.10.2021
8.10.2021
7.07.2021
3.05.2021
9.03.2021