Ömer Maden

        Eğitim camiasının günlerdir beklediği eğitimde 2023 vizyonu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen bir toplantıyla sunuldu. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen öğretmen, okul yöneticileri, milli eğitim müdürleri, akademisyenler ve bürokratların katıldığı toplantıyı televizyonlar canlı yayınla verdiler.

        Uzun bir zamandan sonra dilinden “öğretmen” kelimesini düşürmeyen bir bakanın varlığı, eğitim camiasını heyecanlandırmıştı. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, kalkınmanın 5 ayağından biri olan “eğitim”  sektöründe istenen gelişmenin olmaması da beklentileri artırmıştı. Diledik hep birlikte eğitimde 2023 vizyonunu…

        En çok dikkatimi çeken hem cumhurbaşkanımızın hem de milli eğitim bakanımızın konuşmalarındaki üsluptu. Tüm söylemlerinde öğretmenleri yapıcı, onure edici, değerli kılan ifadeler vardı. Kısaca 2023 yılına kadar eğitim alanında yapılacak yenilik ve uygulamalar hakkında açıklamalar yapıldı. Bakanımızın açıklamasına göre 2023 eğitim vizyonunun temel amacı, “çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlaklı çocuklar yetiştirmektedir.”

        Konuşmaları sık sık salondaki eğitimciler tarafından alkışlandı. Peki, neler konuşuldu?

        Yapılan açıklamalardan dikkatimi çeken satır başlıkları:

        Önümüzdeki dönemde “Öğretmenlik Meslek Kanunu” hazırlanıp çıkarılacak. Böylece öğretmenlik mesleği memurluktan ayrı bir statüye kavuşturulacak. Sözleşmeli öğretmenlik görev süresi 6 yıldan 4 yıla çekiliyor. Okul müdürlerine yüksek lisans yapma zorunluluğu getiriliyor. Okul yöneticilerinin görev sorumlulukları artırılıyor. Ücretli öğretmenlerin ücretleri artıyor. Elverişsiz koşullarda görev yapan öğretmenlere ve yöneticilere teşvik veriliyor. Ortaöğretimde alan seçimi 9.sınıftan itibaren yapılacak. Tüm okullarda  tasarım - beceri atölyeleri kuruluyor.Müfredat çocuklarımızın ilgi, yetenek ve mizaçlarına göre düzenleniyor.Zorunlu ders saat ve çeşitleri azalıyor, esnek ve modüler bir ders çizelgesi oluşturuluyor.  İlkokullarda teneffüs süreleri arttırılıyor. Liselerde ders saatleri yarıya yakın azalıyor. Fen ve sosyal bilimler liselerinde görev yapacak öğretmen ve okul yöneticileri ölçütler geliyor. Mesleki ve teknik eğitimde döner sermaye gelirlerinden alınan %15’lik hazine kesintisi %1’e düşürülüyor. Sınavla öğrenci alan okullar kademeli olarak azaltılıyor. Çocuklarımızın tüm kademelerde izlenmesi ve desteklenmesi için “e-portfolyo” sistemine geçiliyor. Bilim sanat merkezleri yeniden yapılandırılıyor. Okullara gelişim bütçesi veriliyor. Teftiş sisteminde rehberlik ile inceleme, araştırma ve soruşturma birbirinden ayrılıyor Öğrencilere kariyer rehberliği sistemi geliyor. Bilim sanat merkezleri ve rehberlik araştırma merkezleri yeniden yapılandırılıyor.

        Yeni bakanımızın ilk uygulamalarından biri de “Bir Milyon Öğretmen Bir Milyon Fikir” projesini başlatmak ve öğretmenlerin eğitim sistemi hakkındaki görüşlerini almak olmuştu. Görüyorum ki, ilimizden giden raporla, yapılan açıklamalar %85 örtüşüyor. Bu durum, 2023 vizyonunun öğretmen görüşleriyle şekillendirildiği anlamını taşıyabilir. Ne diyor Prof.Dr. Ziya Selçuk, “Unutulmamalıdır ki her eğitim sistemi öğretmenlerin omuzlarında yükselir ve öğretmenin niteliğini aşamaz.”. 2023 vizyonunun arkasında dünyadaki yeni gelişme ve değişmeler, inovasyon ve teknoloji devriminin izleri görülmektedir. 

        Eğitimde 2023 vizyon açıklamaları için kimileri “dağ fare doğurdu” ifadesini kullanıp yeterli görmezken, kimileri de açıklamaları, hedefleri ve tespitleri yerinde bulduğunu ifade etmekte. Eğer hedeflerin altı iyi doldurulabilirse, eğitim camiası tarafından kabul görürse ve istikrarlı olunursa neden olmasın? Eğitim sürecinin sonuçları uzun vade alır. Yapılan uygulamaların ve düzenlemelerin yerinde olup olmadığını en iyi zaman gösterecektir. Ömrümüz varsa 2023’de görüşmek üzere…