Ümit Turpcu

Uyuşmak, uyuklamak varken,

Ne giyeceğini, ne yiyeceğini, kiminle evleneceğini, hatta ne düşüneceğini söyleyen, beyaz ekran karşısında yarıyatarolmak, karşılıklı kahveler çaylar yudumlanırken, iki lafın belini kırmak varken,

Bir elimizde fırça bir elimizde palet ve umurumuzda dünya…

Dünya, evren, insanlar, ülkemiz, kentimiz, birbirimiz umurumuzda…

Sanatın bir dalına tutunmuşuz, iyi birer resim yapar olmak için öğrenmeye çalışıyoruz; “KADIN/İNSAN RENGİMİZLE”

Sevgilerimizi, tüm duygularımızı, ayrıcalığımızı, emeğimizi anlatıyoruz kaygısızca…

Tek kaygımız öğrendiğimizi geliştirmek aylardır yıllardır; sanat adına sanatla…

Çünkü biliriz ki; ”UMUT SANATTA”

Ne demiş bir diyen; “Serçe yürekli insanların çırpınışıdır sanat…”

Çırpınıyoruz, keyifle… Katılın kanat seslerimize!…  

BSM’de, bugünden- 18 Kasım’a – sonrasında da sonralara kadar…

^^^^^^^^^^

Özetle şu;

Ruhunun aydınlığını, yüreğinin sıcaklığını, aklının uçlarda gezinen kırmızılarını sezdiren,

Farklı gören, bambaşka işiten, aykırı durandır sanatçı…

Sadece duruş yetmez elbet,

Estetik, güzellik, zarafet, nefaset ve yararla sunandır eserini…

İsyanını, umudunu, sustuklarını, söyleyemediğini ve söylenmeyeni,

Resimle, taşla, toprakla, sesle, sözle, şiirle, romanla, tiyatro ve kareler ile anlatandır…

Ürettiği ile emeği ile yansımasını bulandır, bulmayı ümidedendir…

Sanatçı mavidir, kırmızıya çalan, özgürlüğünü, tutkuyla adayandır,

Sessizce, sessiz alkışlarla beslenendir…

Mağara duvarına ilk çiziği atanından, bugüne kadar,

Yaşayan, daima da yaşayacak olan gerçek sanatçılara, sonsuz saygı ve hayranlıkla!...

Haddimizi bilerek bir çizikte biz atıyoruz evrene… “Evren memnun, biz serçe mutluluğunda…”